Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Hicviye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yergilik
- Baş Başa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Birlikte
- Suizan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuşku
- Dolandırıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üçkağıtçı
- Lazut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mısır
- Uyanık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözü Açık, Açıkgöz, Agâh, Ayık, Kurnaz, Tetik
- Cafcaflı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gösterişli, Şatafatlı, Karışık, Tehlikeli
- Doğru kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düz, Namuslu, Dürüst, Yasal, Gerçek, Güzel, Hak, Hakikat, Harbi, Sadık, Sevap, Tamam, Yakın
- Playoff kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üstküme
- Dostluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arkadaşlık, Gönüldaşlık, Yoldaşlık, Hukuk
- Azami kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Maksimum, En Çok, Olanca, En Yüksek, En Büyük
- Martaval kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Palavra, Yalan, Uydurma Söz, Mantar
- Bengisu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Abıhayat
- Çok Sözlü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Konuşkan
- Lot kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutam
- Müellif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yazar, Eser Sahibi
- Porsumak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pörsümek
- Gıda kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Besin
- İdmansız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acemi, Ham
- Kethüda kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kizir, Kahya
- Cerbezeli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dilli, Girgin
- Fena kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kötü, Zararlı, Tehlikeli, Yaman, Çok, Pis, Şer
- İskonto kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İndirim, Kırdırım
- Dokumacılık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tekstil
- Savsa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yavaş, Ağır, Aheste
- Kefil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zamin, Oğa
- Komutan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kumandan, Bey
- Tediye Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ödemek
- Cümlesi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hepsi
- Mahkeme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yargıevi, Yargı Yeri, Duruşma
- İsabetli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uygun, Yerinde
- Debbe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güğüm
- Anasır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Unsurlar, Ögeler, Elemanlar
- Falanca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Falan
- Edepsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şirret, Terbiyesiz, Sıkılmaz, Ahlaksız, Densiz
- Semavi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Göksel, Ulvi, Gökçül
- Yenilenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Canlanmak
- Savt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ses
- Vahdet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Birlik, Teklik
- Yavuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sert, Yaman, Çetin, Fena, Güçlü, Gürbüz, Güzel, İyi, Kötü, Pek Sert, Kıyak
- Endikasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belirti
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü