Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Hidayet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğru Yol
- Abanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yüklenmek, Çullanmak, Yaslanmak, Bastırmak, Dayanmak
- Önerge kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teklif, Takrir
- Bezeklemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Süslemek
- Bük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dönemeç
- İflas kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Batma, Batkı, Fiyasko
- Badik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ördek, Palaz, Kısa Boylu
- Sarhoş Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Olmak
- Nodül kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düğümcük, Yumrucuk
- Müşerref kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şereflenmiş, Onurlanmış
- Valilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vilayet, İl, İlteberlik
- Vazgeçilmez kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Elzem
- Nispetsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Farklı
- Hanek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Konuşma, Söz
- Maazallah kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Allah Korusun, Allah Esirgesin
- Ahit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ant, Antlaşma, Yemin, Devir, Zaman, Söz Verme
- Konjonktivite kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Göz Yangısı
- Dağılmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yayılmak, Saçılmak, Düzensizlik, Sirayet Etmek, Yok Olmak
- Onum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kurtuluş, Felah
- İhtişam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görkem, Haşmet, Büyüklük, Göz Alıcılık, Gösterişlilik
- Nispeten kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oranla, Biraz, Göre, Oldukça, Yanında, Bir Dereceye Kadar, Şöyle Böyle
- Celil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ulu, Çok Büyük
- Tiksinme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nefret Etme, İğrenme, İkrah, Nefret, Tiksinti
- Kuzguni kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kara
- Trap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hendek, Tuzak
- Lehtar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taraftar, Yandaş
- Psikoloji kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ruhbilim, Tinbilim
- Günah kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Suç, Cürüm, Hata, Sorumluluk, Vebal, Yazık
- Eğretileme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstiare
- Kovmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıkarmak, Uzaklaştırmak, Atmak, Defetmek, Gözetmek, Kovalamak, Savmak, Sepetlemek, Süpürmek
- Jest kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çalım
- Dilekçe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ariza, İstida, Arzuhal
- Kusurlar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taksirat
- Ürpermek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Korkmak
- İnsiyaki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İçgüdüsel
- Lüle kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıvrım, Namlu
- Agu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zehir
- Suiniyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kötü Niyet, Kötü Yasan
- Koloniyalizm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sömürgecilik
- Sabitleme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tespit
- Editör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Basıcı, Yayımcı, Naşir
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü