Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Fark Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlamak, Ayırmak, Değişmek, Duymak, Görmek, Seçmek, Sezmek
- Soylular kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zadegân
- Çadır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Deri, Keçe, Çerge, Oba, Otağ
- Bağlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutkun, Sınırlı, Sadık, Asılı, Kapalı, Mecbur
- Fıkır Fıkır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oynak
- Kolesterol kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ödyağı
- Karavaş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kul, Cariye, Halayık
- Katışıksız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arı, Halis, Has, Saf, Som
- Fazladan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Caba
- Refik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arkadaş, Dost, Eş, Koca, Zevç
- Azgınlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dalalet
- Mezar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çukur, Kabir, Gömüt, Sin
- De kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bile, Dahi
- Nizam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzen, Dizgi, Yol, Çekidüzen, Kural, Sıra, Tüzük
- Kösnü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şehvet, İstek
- Hercümerç Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karıştırmak
- İmkânlılık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kapasite
- İrsi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kalıtımsal
- Özgül kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Türsel, Nevi
- Türkolog kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Türk Bilimci
- İltizam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kesenek
- Sıkıntısız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ak, Hafif
- Balkon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gezinti, Hayat
- Fesat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozukluk, Arabozucu, Karışıklık, Hile, Kargaşalık, Kundak, Bozut
- Gayretkeş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çabalayıcı
- Batış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gurup
- Muhatap Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karşılaşmak
- Müjdeli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muştulu
- Parke kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Parke Taşı
- Ayıtmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Söylemek
- Muvakkat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğreti, Geçici, Muvakkati, Örel, Geçeğen
- Küçük Dil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dilcek
- Küreken kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Damat, Enişte, Güvey
- Ciltçi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mücellit
- İmrenme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gıpta
- Güveyi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Damat
- Aşırılmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uçmak
- Harcanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gitmek
- Hususuyla kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özellikle
- Kılkoparan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kehribar
- Kumbara kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gülle
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü