Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Kıyak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gaddar, Mükemmel, Zalim
- Selam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Esenleme, Merhaba
- Teras kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taraça, Artırma, Seki, Dam
- Kapı Zengi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tokmak
- İktisat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ekonomi, Tutum
- Tatil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dinlence, Ara, Dem Alış, Grev, İstirahat, Boşuklama, Kapama
- Biricik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tek, Yegâne
- Gönül Rahatlığı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Huzur
- Carcur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fermuar
- Zaminlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kefalet
- Ölünç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İntihar
- Âlem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dünya, Cihan, Evren, Eğlence, Acun, Herkes, El Gün, Başkaları, Eller, Yabancılar, Çevre, Hava, Ortam
- Siperlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Siper
- Sakınmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Korkmak, Çekinmek, Esirgemek, Gözetmek, İhtiyat Etmek, Korumak
- Konkasör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taşkıran
- Sine kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağır, Göğüs, Gönül, İç, Sadır, Yürek
- Mevsimlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Süremlik
- Onalmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şifa Bulmak
- Gabi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aptal, Anlayışsız, Ahmak, Kalın Kafalı
- Tir Tir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zangır Zangır
- Suçlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Suç Yüklemek, İtham Etmek
- Aldatılma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kazık
- Oyun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğlence, Dans, Düzen, Entrika, Hile, Kumar, Külah, Olta, Sahne, Temaşa, Temsil
- İhata kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kapsam, Kuşatma, Ufuk, Sarma, Çevirme, Çevreleme
- Çat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kavşak, Köşe Başı, Dar Vadi, Dağ Geçidi
- Sonratmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ertelemek, Tecil Etmek
- Bilinçlilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nesne
- Dostluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arkadaşlık, Gönüldaşlık, Yoldaşlık, Hukuk
- Karnaval kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şenlik
- Kilitlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kapamak, Kenetlemek, Kıfıllamak
- Tazelik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Körpelik
- Ahali kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Topluluk, Halk, El, Nüfus
- Asker kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Er, Çeri, Süer, Mehmetçik
- Ticaret kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tecim, Kâr
- Sargaç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Korse
- Lenk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aksak, Mıymıntı
- İntizamsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzensiz, Karışık
- Başkaldırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayaklanmak, İsyan Etmek, Kabarmak, Kıyam Etmek
- Cendere kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pres, Basınç Makinesi; Dar Dere, Boğaz
- Kavza kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kap, Mahfaza
- Dünyalık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mal, Mülk, Para, Servet
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü