Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Lenk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aksak, Mıymıntı
- Müştemilat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eklentiler
- Cedit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yeni
- Nadir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ender, Seyrek, Az, Az Bulunur, Azrak
- Seher kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tansal, Sabah
- Pay Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bölüşmek, Paylaşmak, Üleşmek
- Mahirane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Becerikli
- Batarya kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pil
- Terkeş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sadak
- Serilmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uzanmak, Yayılmak
- Dolanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dolaşmak, Geçinmek, Gezmek, Karışmak
- Temin Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bulmak, Elde Etmek, Sağlamak
- Tavsamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lengimek, Yavaşlamak, Gevşemek
- Yalız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düz, Parlak
- Sabah kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gündüz, Sabahleyin, Seher, Yarın
- Buhari kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şömine
- Otağ kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çadır
- Güven kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cesaret, Emniyet, Güvenç, Güvenme, Hörgüç, İtimat, Kredi
- Eskiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taslak
- Yaralı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mecruh
- Dışbükey kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tömsü, Konveks, Muhaddep
- Anlayışlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zeki, Müdrik, Ferasetli, Ayık
- Satır Arası kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İma
- Gösterme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tayin, Teşhir
- İnsicamlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutarlı
- Bozdurmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozmak, Hurdalamak
- Tertiplemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzenlemek, Hazırlamak
- Şiraze kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şerit; Düzen, Çığır
- Sömestir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yarıyıl
- Turistik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gezgincil
- Ariza kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dilekçe
- Gür kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bol, Verimli, Feyyaz
- Akçıl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beyazımtırak, Solmuş, Aklaşmış
- Bağ kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Demet, Deste, Denk, Sargı, Bahçe, İlgi, Bent, İlişki, Rabıta, Teneklik
- Tab kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Huy, Karakter, Mizaç, Tabiat
- Teşyi Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uğurlamak
- Aksama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arıza
- Ruzi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rızık
- Olağan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Olabilir, Adi, Alelade, Alışılmış, Basit, Tabii
- Oylaşma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müzakere
- Aba kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üstlük, Palto, Abla, Anne
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü