Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Kalben kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İçten, Yürekten
- Kepez kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dağ
- Git kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yallah
- Ferah kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkıntısız, Sevinçli, Geniş, Bol, Hafif, Sevinç, Sevinçlilik, Havadar, Aydınlık, İç Açıcı (Yer)
- Bağdarlama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Program
- Varda kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Savul, Kezik, Dikkat, Destur
- Bulutsuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açık, Berrak
- Gladyatör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dövüşçü
- Macera kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Serüven, Sergüzeşt, Avantür
- Girizgâh kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Giriş
- Demeli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Demek Ki
- Özgesi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öbürü
- Tutulmuş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müptela
- Doz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Derece, Miktar
- Şımarık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arsız, Erköyün, Yüz Bulmuş, Şımarmış, Şımartılmış
- Bunun İçin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Binaenaleyh
- Demirli Beton kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Betonarme
- Bilinmeyen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gizli, Meçhul, Muamma, Yabancı, Yeni
- Başbakan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başvekil, Başnazır
- Atlama Beygiri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beygir
- Volkanik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yanardağsal, Püskürük
- Pusula kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kâğıt, Yön Belirteci, Tezkere
- İtaat Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dinlemek, Ram Olmak
- Mesnet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayak, Dayanak, İstinat, Makam, Mevki, Orun
- Haberdarlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İhtar, İkaz, Uyarı
- Saflık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Safiyet
- Tavla kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nerttahta
- Işın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şua
- Mezraa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ekenek, Haymana
- Sap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Erkek, Kabza, Kök, Saplak, Gövde, Tutamak, Kabza
- Diyabet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şeker Hastalığı
- Gelin Abla kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yenge
- İnfisah Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozulmak, Dağılmak, Kokuşmak
- Büyücek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İrice
- Uyarlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alınmak
- Tecrübe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Deneme, Deney, Deneyim, Sınama, Görgü
- Miralay kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Albay
- Cesim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyük, İri, Kocaman
- Anca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öyle
- Müft kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bedava, Beleş
- Kondansatör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sığaç
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü