Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Kamp kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oba
- İtibar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Haysiyet, Kadir, Kredi, Onur, Ölçü, Rağbet, Saygınlık, Prestij
- Çap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aykırı, Bozuk, Dolaşık, Eğri, Ölçek, Kutur, Ölçü, Değer
- Otobiyografik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özgeçmişsel
- Yeşillenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yeşermek
- Boğazlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Obur, İştahlı, Pisboğaz
- Lüpçü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bedavacı
- Pusat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Araç, Silah
- Emülsiyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sütsü, Duyarkat
- Parke Taşı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seki Taşı
- Nevbenev kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Envai Çeşit
- Kılıç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tığ
- Irakgörür kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dürbün, Teleskop
- Görece kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağıl, İzafi
- Sanal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Farazi, Tahminî, Mevhum
- Hanuman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ocak
- Senelik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yıllık
- Posa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Artık, Tortu, Çökelti
- Şeni kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kötü, Çirkin, Alçakça, Ahlak Dışı, İnsanlık Dışı
- Mahfaza kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Korunak, Mücre, Sandıkça, Kavza, Kap
- Eşlem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kopya
- Meddah kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sözçatar
- Sirkülâsyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dolaşım
- Tedirginlik Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaynamak
- Vasıtalık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aracılık
- İkilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlaşmazlık, Tefrika
- Meyve kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kâr, Semere, Sonuç, Ürün, Yemiş
- Düzenli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Disiplinli, Düzgün, Tertipli, Derli Toplu, Kararlı, Manzum, Mazbut, Muntazam, Yerli Yerinde
- Kibir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Benlik, Böbür, Burun, Gurur, Kasıntı, Büyüklük, Ululuk, Büyüklenme, Onur
- Durendiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uzgörür
- Buyurmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Emretmek, Almak, Demek, Etmek, Geçmek, Gelmek, Girmek, Gitmek, Söylemek
- Ticaret kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tecim, Kâr
- Bırakışmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mütareke Yapmak
- Küfretmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Okumak, Sıvamak, Sövmek
- Küfe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıç
- Kötülemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gammazlamak, Kesmek, Pislemek, Yamanlamak
- Verese kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mirasçılar, Kalıtçılar
- Şive kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Söyleyiş, Ağız, Diyem, Eda, Naz
- Şömine kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Buhari, Ocak
- Sabit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Durağan, Durgun, Kesin, Oturaklı, Tutarlı, Tanıtlanmış
- Ağız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dudak, Gaga, Kavşak, Kenar, Uç
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü