Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Parke Ta ile ilgili kayıtlı bilgi bulunamadı!
- Mahdudiyetli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Münhasır
- Bireşim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sentez
- Rustai kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Köylü
- Mezar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çukur, Kabir, Gömüt, Sin
- Kibritçi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cimri
- Meridyen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boylam
- Darbelemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çarpmak, Vurmak
- Tazelemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yenilemek, Tekrarlamak
- Dayanç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayanak, Sabır
- Dizin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fihrist
- Anot kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pozitif Elektrot, Artı Uç
- Kabahat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Suç, Kusur, Hata, Töhmet
- İtinasızlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İhmal
- Rüçhan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üstünlük, Öncelik, Yeğlik
- İyonik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yükünsel
- Berbat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kötü, Pis, Fena, Bozuk, Çirkin, Beğenilmeyen, Darmadağın, Bakımsız, Perişan, Viran, Döküntü
- Vuruşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çarpışmak, Savaşmak, Dövüşmek
- Vadeli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Süreli
- Tellallık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çığırtmaçlık
- Lokalanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Böbürlenmek, Övünmek
- Lot kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutam
- Bütünlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tamamlamak
- Erzan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ucuz
- Nişasta kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ket
- Sude kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sürmüş, Sürülmüş
- Ötleğen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çalı Bülbülü
- Ciklet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sakız
- Maket kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Örnek, Taslak
- Sürek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Devam Eden; Sürü; Hızlı Süren, Hızlı Giden
- Matbaa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Basımevi
- Tef kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaval
- Zabit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Subay
- Ziyafet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şölen,Toy
- Üretmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oluşturmak, Yaratmak, Meydana Getirmek, Öndürmek, Çıkarmak, Yapmak
- Esbak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eski, Geçmiş
- Tenge Gelmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bıkmak
- Kaynar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaynak, Pınar
- Komisyoncu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arapaycı, Aracı, Simsar
- Üçkâğıtçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kartbasan, Kumarbaz, Leylaç
- Sınık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kırık, Bozuk, Çıkık; Dağınık, Perişan
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü