Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Otobiyografik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özgeçmişsel
- Muhasara kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Abluka, Kuşatma, Sarma, Çevirme
- Güzide kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seçkin, Seçme, Seçilmiş
- Ekstranet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dış Ağ
- Pehlivan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güreşçi
- Mendirek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dalgakıran
- Tanlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Azarlamak, Paylamak, Şaşmak
- Lento kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boyunduruk
- Avatar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Profil, Mevcudiyet, İnmek
- Gine kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gene, Yine
- Eksik Etek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kadın
- Vızıldamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sızlamak, Sızlanmak
- İrin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cerahat
- Çalgı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saz, Enstrüman
- Cevap Vermek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yanıtlamak
- Ses Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seslenmek
- Atılmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başlamak, Fırlamak, Hücum Etmek, Saldırmak
- Konuş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Konum
- Zifiri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kapkaranlık, Karanlık, Zulmet
- Virman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aktarım
- Artçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dümdar
- Solmuş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Solgun, Soluk
- Seslenme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hitap, Nida
- Şirretlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geçimsizlik
- Çağ kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vakit, Yaş, Devir, Dönem, Asır, Bölüm, Devran, Gün, Zaman, Kurun
- Balkır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Parıltı, Şimşek
- Host kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Konukçu
- Saadetli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mutlu
- Havi Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İçermek, İhata Etmek, Kapsamak
- Arakçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hırsız
- Pısırık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutuk, Utangaç, Çekingen, Uyuşuk, Cesaretsiz, Beceriksiz
- Kanalet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arkçık
- Ballıdarı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İncir
- Nümayiş Ettirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sergilemek
- Arızasız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düz
- Çaktırmadan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gizlice, Belli Etmeden, Sezdirmeden
- Ilıca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaplıca, Çermik
- Kalamış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sazlık
- Majör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyük, Önemli
- Muhatap Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karşılaşmak
- Sırtık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pişkin
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü