Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Kanaat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşünce, İnanç, Kanı, Kanıklık, Soğum, Yetinme, Doyum
- Tembel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Erincek, Kalp, Uyuşuk, Üşengeç
- Sakçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Polis
- Buhar Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaybolmak, Yok Olmak
- Müsvedde kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karalama, Taslak
- Konulmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Konmak
- Nakışlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşlemek
- Künde kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzen, Hile, Köstek, Oyun, Tuzak
- Setretmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gizlemek
- Belkili kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İhtimalî, Muhtemel
- Ara Bulucu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aradüzelten, Vasıtacı
- Güvenlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Asayiş, Emin Amanlık, Emniyet, Emniyyet, Tehlikesizlik
- Boklu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pis
- Tarife kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tanıtmalık
- Tinsel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ruhi, Manevi
- Genelev kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kerhane, Koltuk
- Bitki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nebat, Ösümlük
- Baş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kafa, Ser, Başlangıç, Çıban, Esas, Kelle, Saksı, Temel
- Uyarlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alınmak
- Yapayalnız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tek Başına
- Buhur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tütsü
- Palyaço kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soytarı, Oyunbaz, Telhek
- Kör Sıçan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Köstebek
- Cırtlak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çığıltılı
- Enam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Halk
- Muaf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağışık, İmtiyazlı, Özgür, Serbest
- Kompozisyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bileşke, Yazılı Çalışma, Tahrir, Kitabet
- Bodrum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zirizemin
- Vızıldamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sızlamak, Sızlanmak
- Tırtıklamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşırmak, Çalmak
- Revir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hasta Odası
- Derdest Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Paketlemek, Yakalamak
- Avadanlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Demirbaş
- Değişici kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değişken
- Oyma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hâk
- Çekmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Almak, Asmak, Atmak, Dayanmak, Döşemek, Emmek, Germek, Giymek, İçmek, Kaldırmak, Katlanmak, Koymak, Öğütmek, Örtmek, Sarmak, Söylemek, Taşımak, Vurmak, Yollamak
- Terkidünyalık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnziva
- Püskürtmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkmak
- Seyran kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gezinme, Gezme
- Bezeme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Süsleme, Tezhip
- Muhrip kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Savaş Gemisi
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü