Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Vrut ile ilgili kayıtlı bilgi bulunamadı!
- Hayli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Birçok, Çok, Epey, Oldukça Çok
- Cebi Delik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Savurgan
- Mihnet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkıntı, Üzüntü
- Memorandum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Andıç
- Akmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gelmek, Karışmak, Katılmak, Süzülmek
- İlk Yardım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acil Yardım, Tacilî Yardım
- İçyüz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahiyet, Zamir, Künh
- Ekşi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uygunsuz
- Vestiyer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Askılık
- Bedbinlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kötümserlik
- Devrî kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Periyodik, Süreli
- Zahmetkeş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Emekçi
- Çalmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Almak, Aşırmak, Atmak, Benzemek, Biçmek, Çarpmak, Çelmek, Çırpmak, Götürmek, Kaldırmak, Oğurlamak, Süpürmek, Temizlemek, Tırtıklamak, Vurmak
- Söylenti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rivayet, Söz, Haber
- Sapılca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sahan
- Argın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bitkin, Yorulmuş, Beceriksiz, Yorgun, Zayıf
- Çarpık Çurpuk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğri Büğrü
- Ayran Budalası kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aptal, Budala, Sersem
- Zahir Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belirmek
- Fıkıh kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İslam Hukuku
- Sadaka kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yardım
- Kıtır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yalan
- Yaşa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaşasın
- Pürüzsüz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düz, Kusursuz
- Eğlenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beklemek, Oyalanmak, Alay Etmek, Alem Yapmak, Durmak, Gezinmek, İzlemek, Lağa Koymak, Maskaraya Koymak, Seyretmek
- Bilici kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alim
- Kesinti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fasıla, Tutma, Tutulma, İnkıta
- İdame kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sürdürme, Devam Ettirme
- Azmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gölcük, Bataklık, Taşkınlaşmak, Kirincimek, Hızlanmak, Kabarmak, Taşmak, Taşmak
- Denklik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müsavat
- Pencere Kapağı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kepenk
- Tapu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belgit
- Çarpış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Darbe
- Öfkelenme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Feveran
- Fino kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Esrar
- Gereç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Malzeme, Materyal
- Direnmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Göğüslemek, Karşı Durmak, Üstelemek, Ayak Diremek, İnat Etmek, Israr Etmek, Taannüt Etmek
- Laçka kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Harap, Düzeni Bozulmuş
- Örtü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Antika, Dam, Kap, Paravan, Tente
- Geçinememek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlaşamamak, Bağdaşamamak, Uyuşamamak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü