Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Tardetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Savmak
- Alışkın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alışkan
- Kanyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dar Ve Dolambaçlı Boğaz, Kapuz
- Rıfk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yumuşaklık, Okşarlık, Tatlılık
- Elüstü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yarım Yamalak
- Forslu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güçlü
- Depo kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ambar
- Adi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bayağı, Aşağılık, Kalitesiz, Niteliksiz, Sıradan, Değersiz, Kötü, Olağan, Alçak, Aşağı, Süfli, Ucuz, Yoz
- Yüzlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaplamak
- İbrişim Kurdu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İpek Böceği
- Sinik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sinmiş, Pusmuş, Yılmış
- Mütercim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çevirmen
- Sunma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arz, İkram, Takdim
- Sakınımlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tedbirli
- Talimat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yönerge, Direktif, Emir, Yönetmelik
- Davet Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çağırmak
- Akran kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaşıt, Taydaş, Öğür, Böğür
- Vaaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öğüt
- Gütmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sevk Etmek, Yönetmek, Sürmek, İzlemek, Otarmak, Takip Etmek, İdare Etmek
- Kavil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlaşma, Söz, Sözleşme
- İmale kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğme, Meylettirme, Çevirme, Eğindirme
- Murat Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dilemek, İstemek
- Sağımlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sağmal
- Damat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güvey, Küreken, Yezne
- Sayrı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hasta
- Bade kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Süci, İçki, Şarap
- Affeylemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Affetmek
- Cıbıl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıplak
- Ezgi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gidiş, Haz, Melodi, Nağme, Sıkıntı, Şarkı, Tarz, Tempo, Terane, Üzüntü, Yol, Lahin
- Sadet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mevzu
- Kılükal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dedikodu, Söylenti
- Şenaat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alçaklık, Kötülük
- Yetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıkışmak, Gitmek, İdare Etmek, Kifayet Etmek, Ulaşmak, Kafi Gelmek
- Antipatik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sevimsiz, Soğuk, İtici
- Ekolojik Ortam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çevre
- Tekniker kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teknikçi
- Behre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hisse, Nasip, Pay
- Zıvanasız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaçık
- Teslimiyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İtaatkârlık, Verinme
- Sarmaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sarılmak, Kucaklaşmak
- Seçmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saylamak, Ayırmak, Bulmak, Görmek, Tanımak, Teşhis Etmek, Farklı Görmek, Üstün Görmek
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü