Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Kavil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlaşma, Söz, Sözleşme
- Zahiren kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görünüşçe, Görünüşe Göre, Şeklen
- Darılmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alınmak, Azarlamak, Gücenmek, İncinmek, Kırılmak, Küsmek, Paylamak
- Oylamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sese Koymak
- Lekelemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kirletmek, Suçlamak, Kötülemek
- Kalık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eksik, Kalmış, Noksan
- İçlenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Duygulanmak, Kahrolmak
- İnsaf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Adalet, İnsanlık, Merhamet, Vicdana Veya Mantığa Dayanan Adalet, Acı
- Davet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çağrı
- Mirat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayna
- Uşak Salma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kürtaj
- Prostela kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Önlük
- Depozito kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnanca Akçası, Güvence
- Nazara Çattırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vurgulamak
- Maktul kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öldürülmüş
- Körüklemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kışkırtmak, Pompalamak, Tahrik Etmek, Teşvik Etmek
- Görünüşte kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sureta
- Meşhut Suç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Suçüstü
- Duygusuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kalpsiz, Hissiz
- Sessiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Durgun, Sakin, Sakit, Samit, Suskun, Tek, Ünsüz, Yumuşak
- Mecra kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yatak, Akak, Suyolu, Suyolu Atağı
- Kompüter kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilgisayar
- Tarihi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tarihsel
- Ümran kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bayındırlık
- Ulaşmış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nail
- Ünite kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Birim
- Atalar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ecdat
- Çoğaltmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Artırmak, Beslemek
- Barınmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Daldalanmak, Sığınmak
- Mihnet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkıntı, Üzüntü
- Buğu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Buhar
- Lasta kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sığa
- İktidarlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güçlü
- İkirciklenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşkillenmek, Kuşkulanmak
- Etlenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Semirmek, Şişmanlamak
- Ürümek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Havlamak
- Mürebbilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğitmenlik, Dadılık
- Halas Olma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İflah
- Prostat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kestanecik
- Yağma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Talan, Çapul, Garet, Soygun, Soygunculuk
- Kıkırdak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıkırdak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü