Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Kayağan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaypak
- Seksiyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bölüm, Oturum
- Yadsımak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnkâr Etmek, Tanımamak
- Kaşelemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mühürlemek
- Başörtülü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eşarplı, Örtülü
- Calip kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Celbeden, Çeken, Çekici
- Mes kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bakır
- Buhurdan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tütsülük
- Hayatağacı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soyağacı
- Müsaade Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lütfetmek
- Yırtıkça kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Becerikli, Girişken, Hafifmeşrep, Oynak
- İslam Gizemciliği kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tasavvuf
- Deruhte Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üstlenmek, Üzerine Almak
- Acele kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çabuk, Tez, İvedi, İvedilikle, Hızlıca, Hemen, Tacilî, Telesik
- Yasa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kanun
- Envai Çeşit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nevbenev
- Konservatör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutaç, Tutucu
- Sutaş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Su
- İntikam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öç
- Koordinatör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eşgüdümcü
- Hemreylik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayanışma
- Olay kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hadise, Hikâye, Vaka, Vakıa
- Kuraştırma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kurgu
- Durgun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Durağan, Pasif, Sakin, Sessiz, Sütliman
- Mafsal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boğum, Eklem, Oynak
- Bölünen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Maksum
- Beklenen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muhtemel
- İnikat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlaşma
- Soytarı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Maskara, Telhek, Şaklaban
- Engellenmeyen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özgür
- Yasmık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mercimek
- İftira Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karalamak
- Münhani kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğri
- İşlenmiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mamul
- Sıçanotu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arsenik
- Teltik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hata, Yanlış
- Erbap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Usta, Ehil, Yetkili
- Denge kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstikrar, Muvazene
- Koyulmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Girişmek, Teşebbüs Etmek, Koyulaşmak, Başlamak, Çıkmak, Konmak
- Dincelmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dinlenmek, Konaklamak
- Kelep kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çile, Demet
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü