Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Calip kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Celbeden, Çeken, Çekici
- Aydınlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vuzuh, Sarahat, Işık, Aydın, Berrak, Fer, Nur, Saf, Temiz, Vazıh, Ziya, Ziyalı, Gündüz
- Çevri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Girdap, Tevil, Çevrinti, Anafor, Burgaç
- Müştak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Türev
- Çalışım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İdman
- Kasıtlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İsteyerek, Bilerek
- Kabare kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Meyhane
- Kararlaştırılmış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muayyen
- Sandalye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İskemle, Koltuk, Kürsü, Makam, Mevki, Orun
- Kuruluş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bünye, İdare, Kurum, Müessese, Tesis, Teşkilat, Üretim, Yapı
- Tecrübe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Deneme, Deney, Deneyim, Sınama, Görgü
- Gayret Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çabalamak, Uğraşmak
- Kelek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aptal, Foya
- Tolun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı (Ay) Bedir
- Düzey kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seviye
- Kavga kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dövüş, Cenk, Hengâme, Hırgür, Hırıltı, Savaş, Çaba, Mücadele
- Vahit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bir, Birim, Tek
- Yönlendirilebilen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güdümlü
- Miftah kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anahtar
- İhtiyatsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sakınımsız
- Yalaka kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arsız, Dalkavuk, Sırnaşık
- Sentetik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bileşik, Yapay, Bileşimsel
- Yakasız Gömlek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kefen
- Kohumbazlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İltimas
- Tacir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İş Adamı, Tüccar, Tecimen
- Vurmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dövmek, Saplamak, Çarpmak, Aksetmek, Basmak, Çakmak, Çalmak, Çekmek, Çıkmak, Dayamak, Desteklemek, Dokunmak, Düşmek, Girmek, Güllelemek, İnmek, Koymak, Kurşunlamak, Öldürmek, Soymak, Takmak, Uygulamak, Yansımak, Yaralamak
- Monte kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Montaj
- Ordu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kalabalık, Koşun
- Susturmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bastırmak, Gidermek, İlzam Etmek
- Artırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Abartmak, Bırakmak, Mübalağa Etmek
- Agu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zehir
- Bedbaht kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mutsuz, Talihsiz, Bahtsız, Bahtı Kara, Zavallı
- Diyabet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şeker Hastalığı
- Fıkra kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Latife, Nükteli Hikayecik, Anekdot
- Umumi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Genel, Topyekûn, Kamul
- Şu Denli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çok, Fazla
- Örfi İdare kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkıyönetim
- Destroyer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Küçük Savaş Gemisi, Torpido Muhribi
- Komedya kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güldürü, Komedi
- Çukur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mezar, Çökük
- Tahkikat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soruşturma, Soruşturmalar
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü