Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Kaygan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaypak, Sürüşken, Yalçın, Kayağan, Zıypak
- Paçarız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çapraz
- Test Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Denemek, Ölçmek, Sınamak
- Kararlaştırma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tayin
- Not Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaydetmek
- Manzum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nazım, Muntazam
- Esrarlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gizemli, Esrarengiz
- Bakışım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tenazur, Simetri
- Mantalite kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlayış
- Redüksiyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İndirgeme
- Koloniyalizm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sömürgecilik
- Belirteç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zarf
- Tanı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teşhis
- Çaçaron kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geveze, Çenesi Düşük, Boşboğaz
- Müşabih kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Benzer
- Lakırtıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geveze, Konuşkan
- Egzogami kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dışevlilik
- Dingin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Durgun, Sakin, Yorgun, Kımıldamayan, Mecalsiz
- Üzülmüş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müteessir, Üzgün
- Paralellik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koşutluk, Benzerlik
- Tayin Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atamak, Belirlemek, Göstermek, Kaldırmak, Kararlaştırmak
- Bildirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Haber Vermek, Anlatma, İfade, Bilgi Vermek, Anlatmak, İfade Etmek, Aktarmak, Beyan Etmek, Getirmek, Lütfetmek, Vermek, Yayımlamak
- Mücellit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ciltçi, Kapçı
- Terennüm Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şakımak
- Ana Fikir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ana Düşünce
- Acıma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Merhamet, Rahim
- Ehemniyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Önem
- Sersemleme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hezeyan
- Kabare kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Meyhane
- Harcırah kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yolluk, Yol Harcı
- Hatırat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anılar
- Hücre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Göze
- Tatbik Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uygulamak
- Lakırtı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dedikodu, Ivır Zıvır, Laf, Söz
- Feribot kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Araba Vapuru
- Haram kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yasak
- Kırağı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Jale
- Bunalmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkıntı, Nefesi Daralmak, Daralmak, Sıkılmak
- Şabalıt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kestane
- Tanzim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzeltme, Düzenli, Düzgün, Düzenleme, Yasama, Yoluna Koyma
- Sepmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Serpmek
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü