Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Uyumak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dalmak, Yatmak
- Girdap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çevrinti, Çevri, Burgaç, Burulgan
- Kararlayarak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kararlama
- Moskof kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acımasız, Zalim
- Çarpış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Darbe
- Cep Faresi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yankesici
- Röportaj kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görüşüm, Mülakat, Söyleşi
- Müesses kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kurulu
- Kuruyasıca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kötü
- Servet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zenginlik, Varlık, Sermaye, Mal
- Pancar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pancar
- Yüz Ölçümü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yüz Sathı
- İlişmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağlanmak, Değinmek, Değmek, Dokunmak, Karışmak, Müdahale Etmek
- Gacı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dost, Kadın, Metres, Sevgili
- Dile Destan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ünlü
- Muvafakat Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Onaylamak
- Yayın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Neşriyat, Eser, Yapıt
- Tahta Biti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tahtakurusu
- İzobar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eşbasınç Eğrisi
- Volatilite kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belirsizlik
- Yıldız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Baht, Kuzey, Şans, Talih, Sitare, Seyyare, Star
- Seda kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ses, Ün
- Erendiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Jüpiter, Müşteri
- Evren kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Âlem, Cihan, Kâinat, Zaman, Ulu, Felek
- Şakuli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dikey, Düşey
- Gazap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öfke, Kızgınlık, Hiddet, Hınç, Hışım
- Eğleşik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mukim
- Seyrüsefer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gidişgeliş, Katnav, Trafik
- Organ kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kılgan, Aza, Uzuv
- Irgalamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sallamak, Sarsmak; İlgilendirmek
- Vasıtacı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ara Bulucu
- Koruyuculuk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Himaye
- Usanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bezmek, Bıkmak, Kanıksamak, Yılmak
- Kabahat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Suç, Kusur, Hata, Töhmet
- Maiyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Erdem, Bilelik, Hoşuntu, El Altı
- Sittinsene kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Altmış Yıl, Yıllar Yılı
- Vualet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Örtü
- Seans kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oturum, Gösterim
- Resi Bey kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başkan
- Verese kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mirasçılar, Kalıtçılar
- Bulutsuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açık, Berrak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü