Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Kesit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kesim
- Etene kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Son, Eş, Döl Eşi, Meşime, Plasenta
- Reform kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzeltme, İnkılap, Islahat, Düzeltim, Yeğleme
- Karıkmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bocalamak
- Ara Vermek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Durmak
- Cüz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Parça
- Düşük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Az, Uşak Saldırma
- Kertme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çentik
- Aceleci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İvecen, Acul, Çabuk, Farfara, Kıvrak
- Sekmen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Basamak, Tabure
- Teferruat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayrıntı, Detay
- Bastırık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yük
- Gürültüsüz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sütliman
- Kaziye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Önerme
- Tenkit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eleştirme, Eleştiri, Noktalama
- Ülgüç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Jilet
- Tebellür Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belirmek
- Rüsum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vergiler
- Bengisu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Abıhayat
- Dağıtma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Neşir, Talan, Tevzi
- Malik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İye, Yetkin, Sahip
- Acil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tez, Süratli, İvedili, Hızlı, İvedi, Evgin, Müstacel, Gecikmez, Geciktirilemez, Ertelenemez
- Ardıç Rakısı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cin
- Fiyatlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pahalılaşmak
- Bulanıklık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kesafet
- Canhıraş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acı, Üzücü, Yürek Paralayan, İç Acıtan, Kulak Tırmalayan, Tüyler Ürpertici
- Kafadar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hemfikir, Meslektaş, Kafa Dengi
- Alnaç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cephe
- Zikredilen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mezkûr
- Engebe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arıza, İniş Yokuş, Kabarık
- Gayda kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tulum
- Oyulmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hakkedilmek, Kazıklanmak
- Belemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bulamak
- Hayat Tarzı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaşantı
- Atıl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tembel, Uyuşuk, İşsiz, Boş, Aylak, İşe Yaramaz, Etkisiz, Süreduran
- Yanacak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yakıt
- Dikey kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dik, Şakuli, Vertikal, Amudi
- Çok Bilir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hezarfen
- Akarsu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Su
- Bitap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Argın, Halsiz, Bitkin, Yorgun
- Diyar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ülke, Memleket, Dünya, İklim, Yurt
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü