Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Bengisu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Abıhayat
- Muttali kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Agâh, Haberdar
- Asla kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hiçbir Zaman, Katiyen, Kesin Olarak, Hiçbir Biçimde, Kesinlikle
- Atıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nişancı, Yalancı, Palavracı
- Boyunbağı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kravat, Kolye
- Zımnında kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İçin
- Benibeşer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnsan
- Israr Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Direnmek, Ekşimek, Tutturmak, Üstelemek, Zorlamak
- Alıkoymak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bekletmek, Engellemek, Ayırıp Saklamak, Hapsetmek, Saklamak, Tutmak, Yubatmak
- Zinhar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Asla, Sakın, Kesinlikle, Olmaya Ki
- Tıksırıklı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rahatsız
- Hayâsızlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Utanmazlık
- Varda kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Savul, Kezik, Dikkat, Destur
- Ekoloji kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çevrebilim, Çevre Bilimi
- Sade kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ancak, Düz, Sadece, Yalın, Yalnız, Gösterişsiz, Şekersiz
- Yadırganan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acayip
- Slayt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saydam
- Akşam Namazı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akşam
- Yarılmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Patlamak
- Aitlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlişkinlik
- Sıkışmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Daralmak
- Telif Hakkı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Telif
- Kayın Valide kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaynana
- Maket kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Örnek, Taslak
- Belgelemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ortaya Çıkarmak, Tevsik Etmek
- Başvezir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sadrazam
- Şakramak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şakımak
- Muti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Baş Eğen, İtaat Eden, Eslek
- Tura kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tuğra
- Müteahhit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yüklenici, Bağıtçı, Üstlenici, Üstenci
- Klostrofobi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kapalı Yer Ürküsü
- Rastlaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görmek, Karşılaşmak, Rast Gelmek
- Anıtsal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görkemli
- Örtmece kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kandırma
- Beleş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karşılıksız, Bedava, Ücretsiz, Karşılıksız Olarak, Emeksiz, Parasız, Havayi, Müft, Müfte, Pulsuz
- Cevaben kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yanıt Olarak, Yanıtça
- Cana Yakın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sevimli
- Celil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ulu, Çok Büyük
- Astragan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karagül
- Karalama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müsvedde
- Çeşit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cins, Kalem, Nev, Soy, Tür, Türlü, Bölüm
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü