Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Klbaz ile ilgili kayıtlı bilgi bulunamadı!
- Emsalsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eşsiz, Benzersiz, Tek
- Bekitmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vakfetmek, Kapamak, Tıkamak
- Konum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Durum, Vaziyet, Yer, Pozisyon
- Azil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atma, Çıkarma, Bırakma, Görevden Alma
- İyileştirme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnkılap, Islah, Tedavi
- Ufunet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pis Koku, Yangı, Cerahat, İrin
- Anemon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Manisa Lalesi, Dağ Lalesi
- Geçkin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geçmiş
- Metan Gazı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hava Gazı
- Vektör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yöney
- Yaraşan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Layık, Yaraşıklı
- Rehine kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Girev, Tutak
- Rampa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yokuş
- Besteci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bestekâr, Kompozitör
- Kıssa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öykü, Fıkra, Hikaye, Veciz
- Ayrıcalık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İmtiyaz, Üstünlük, Torpil
- Temayül kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğilim, Meyil, Yönelim
- Boduç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bardak
- Vazifesiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görevsiz
- Saksı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Baş, Kafa
- Entrika kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dalavere, Dek, Hile, Oyun, Dolap, Desise
- Endokrin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İçsalgı
- Gözetim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Himaye, Nezaret
- Bitirilmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tamamlanmak
- Tatmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Duymak, Hissetmek
- Ekosuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yankısız
- Çetince kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çetin
- Kebir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyük, Ulu, Yaşlı
- Nadanlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cehalet
- Padişah kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hükümdar, Sultan, Han, Hakan, Hünkâr
- Taş Kömürü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Maden Kömürü
- Sürmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uzatmak, Götürmek, Dokunmak, Bitmek, Çekmek, Çıkmak, Dökmek, Gitmek, Salmak, Serpmek, Sevk Etmek, Vurmak, Yaşamak, Yeşermek
- Piyade Asker kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karacı
- Tarif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Övgü, Tanım, Tanımlama
- Römork kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gemi Çeken
- Tutaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Takışmak
- Esirgemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Korumak, Bağışlamak, Himaye Etmek, Sakınmak, Saklamak, Diriğ Etmek
- Karınzarı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Periton
- Basamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşama, Evre, Kerte, Derece, Ayak, Gömlek, Hane, Kademe, Merhale, Pilleken
- Zir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alt, Aşağı
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü