Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Rehine kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Girev, Tutak
- Memleketler Arası kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uluslararası
- Kem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kötü, Eksik, Noksan, Fena
- Yadırgamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Garipsemek, Küllenmek, Alışamamak, Rahatsız Olmak, Ürkmek
- Zulmeden kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zalim
- Dü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İki
- Dokundurmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sürtmek
- Reçete kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çare, Nüsha, Yol, Yöntem
- Boyun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dal, Sorumluluk, Üzeri
- Gönen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Küçük Göl; Nem, Rutubet; Nemli (Toprak)
- İntizar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlenme, Bekleme, Gözleme, Beddua
- Mihnet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkıntı, Üzüntü
- İçtimaiyat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Toplumbilim
- Zait kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Artı, Fazla, Gereksiz, Artık, Art
- Hassa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hasiyet, Özellik
- Kırıklamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ufalamak
- Hor kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değersiz, Aşağı, Önemsiz
- Nüfuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Etkinlik, Sinme, Fer, Kuvvet, (İçine) Geçme, Sözü Geçme, Erk, Güç
- Tağyir Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozmak, Değiştirmek
- Yurttaşlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vatandaşlık
- Muştulamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müjdelemek
- Varolma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mevcudiyet
- Münkesir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kırgın, Kırık
- Aksırma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aksırık
- İttihat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Birleşme, Birlik Kurma, Bir Olma
- Ayıklamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Temizlemek
- Muhammedî kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müslüman
- Taş Pamuğu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaya Lifi, Asbest
- İnikâs Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yankılanmak, Yansımak
- Geçişsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lazım, Tesirsiz
- Vâkıf Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilmek, Öğrenmek
- Çaresizlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Umarsızlık
- Allahsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acımasız, Vicdansız
- Feveran kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fışkırma, Kaynama; Birdenbire Öfkelenme, Köpürme, Parlama
- Ruhsuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cansız, Güçsüz, Miskin
- Tanrı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Allah, Hak, İlah, Yaradan
- Yoluna kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İçin
- Kölelik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Esaret
- Yayın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Neşriyat, Eser, Yapıt
- Sökel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hasta, Malul, Güçsüz
- Mehtap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ay Işığı
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü