Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Kocalar Evi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Huzurevi
- Ocaklık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Baca, Mutfak, Ocak
- Akvam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kavimler, Uluslar
- Bağlaşık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müttefik
- Sesli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sait, Ünlü
- Pejmürde kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eski, Dağınık, Perişan, Yırtık, Eski Püskü
- Sezgi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Feraset, His, Tehaddüs
- Şüpheci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuşkucu
- Kemikli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıska
- Muhasamat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşmanlık
- Kabarık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Engebe, Şiş
- Tagayyür Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değişmek
- Nesilsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soysuz
- Maket kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Örnek, Taslak
- Hakikatli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vefalı, Vefakâr
- Zorunlu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mecburi, Çaresiz, Mecbur, Zaruri
- Kadın Berberi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuaför
- Multimedya kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çokluortam
- İt Canlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayanıklı
- Prosedür kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İzlek, İşlem, Yöntem
- Bollanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çoğalmak, Artmak, Fazlalaşmak
- Koyulaştırma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teksif
- Büyüteç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyütücü, Lup, Pertavsız
- Döküm Yapmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dökmek
- Gerilmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kızmak, Öfkelenmek, Sinirlenmek
- Önder kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başçı, İmam, Lider, Öncü, Rehber, Şef, Yolbaşçı
- Halik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaratan, Allah
- Tayin Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atamak, Belirlemek, Göstermek, Kaldırmak, Kararlaştırmak
- Handan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Neşeli, Şen
- Ünsüz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Samit, Sessiz
- Yıkıntı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Enkaz, Göçük, Virane, Viranelik
- Kapsama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şümul
- Konuşkan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dilbaz, Danışkan
- Setir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Örtme, Gizleme
- Nüzul kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Felç, İnme
- Kanaatkâr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözü Tok
- Metronom kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sarkaç
- Uzay Taşı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gök Taşı
- Safa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gönül Şenliği; Eğlence
- Şehirleşme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kentleşme
- Görmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fark Etmek, Almak, Anlamak, Bakmak, Çıkmak, Değerlendirmek, Gezmek, İzlemek, Karşılaşmak, Kavramak, Rastlaşmak, Seçmek, Seyretmek, Sezmek, Vermek, Yaşamak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü