Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Kolesterol kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ödyağı
- Yaydırma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tevzi
- Mıhsıçtı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cimri
- Sohbet Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Konuşmak
- Meddah kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sözçatar
- Tesir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Etki, Dokunma, Zarar Verme
- Klâs kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sınıf; Üstün Nitelikli, Üstün Yetenekli
- Ramak Kalmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Az Kalmak
- Alışılmadık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Olağanüstü
- Anarşizm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kargaşacılık
- Aşiyan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ev, Mesken
- Yücelmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yükselmek
- Mezeci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çerezci
- Takdis kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kutsama
- Yolak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Patika
- Bayındır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mamur, Bakımlı, İmar Edilmiş, Abat
- Ay Tutulması kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Husuf
- Kayıt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yazım, Araç, Eşya, Not, Şart, Yiyecek
- Hayat Yoldaşı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hanım, Karı, Zevç
- İzale Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gidermek, Yok Etmek
- Tembellik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rehavet
- Müstamel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eski
- Bazen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kimi Zaman, Arada Bir, Ara Sıra, Bazı, Kâh, Kimi
- Nokta kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tamamlamak, Konu, Yuv, Çekit, Bekçi, Benek, Derece, Gözcü, Nöbetçi, Puan, Radde, Sınır, Yer, Durak
- Yemeden İçmeden kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hemen
- Korucu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Meşebeyi
- Klasiklik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kökleşiklik
- Nadiren kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seyrekçe, Tek Tük, Seyrek
- Kerpiç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tuğla
- Muharebe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Savaş, Cenk, Harp, Çatışma, Vuruşma
- Sıkmaç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kompresör, Mengene
- Cumbalak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Takla
- İlkyaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlkbahar, Bahar
- Giyecek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Giysi, Kıyafet, Elbise, Giyim, Giyinecek, Paltar, Üst
- Yağcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dalkavuk, Yaltak, Yalaka
- Oynak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hareketli, Değişken, Eklem, Mafsal
- Dalavereli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çirkin
- Endişe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaygı, Üzüntü, Tasa, Bulut, Düşünce, Korku, Kuşku
- Sakır Sakır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sürekli
- Yadırgamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Garipsemek, Küllenmek, Alışamamak, Rahatsız Olmak, Ürkmek
- Kızılkuş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğan
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü