Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Kolesterol kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ödyağı
- Antikite kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlkçağ
- Belirti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alamet, İşaret, İm, Simge, Sembol, İpucu, Belgi, Araz, Nişane, Emare, Gösterge, Koku, Nişan, Tezahür
- Tekinsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tabu
- Bölmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taksim Etmek, Pay Etmek, Üleştirmek, Bölüştürmek, Parçalamak, Dağıtmak, Ayırmak, Kesmek
- Görece kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağıl, İzafi
- Sureta kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yalandan
- İhsan Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lütfetmek
- Yetinme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İdare, İktifa, Kanaat
- Elhasıl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sözün Kısası, Kısacası; İşin Sonu
- Yâddaş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hatır
- Nikbin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İyimser
- Çökertmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Göçürmek
- Gereksemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muhtaç Olmak
- Dolikosefal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uzun Kafalı
- Neve kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Torun
- Düztaban kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uğursuz
- Kaşımak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Araştırmak, İncelemek
- İçlenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Duygulanmak, Kahrolmak
- Hususiyle kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özellikle, Ahbaplık, Bilhassa
- Molekül kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Madde
- Rastlantı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tesadüf, Karşılaşma
- Yevmiye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gündelik, Vazife
- Tamamlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bitirmek, Bağlamak, Tümlemek
- Çalışma Günü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İş Günü
- Boşanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayrılmak, Serbest Kalmak, Kurtulmak
- Bölüt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Halka
- Azamet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyüklük, Ululuk, Çalım, Kurumlanma, Onur, Gurur, Gösteriş, Görkem, Heybet, Kurum, Tekebbür
- Delecek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Delgeç, Deşikaçan
- Arbede kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Patırtı, Kavga, Dalaş, Çatışma
- Savt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ses
- Fürumaye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soysuz
- Somurtmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Surat Asmak, Ekşimek, Yüz Asmak
- Tablo kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Keste, Levha, Manzara, Resim, Genel Görünüm, Görü, Çizelge, Cetvel
- Satvet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zorlu, Sindirici Güç
- Kerhen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstemeyerek, İğrenerek, Gönülsüz, Tiksinerek
- Bırakıt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tereke, Miras
- Değerli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Altın, Kalburüstü, Kibar, Kıymetli, Muteber, Saygınlık
- Getiri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Faiz, Kazanç, Ürem, Yarar
- Muhabere kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Haberleşme, İletişim, Salıklaşma
- Yiyecek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Azık, Gıda, Rızık, Taam, Kayıt, Mekulat
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü