Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Kollamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözetmek, Gözlemek, Himaye Etmek, Korumak
- Meydanlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açıklık
- Cife kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İğrenç, Leş
- Nam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ad, San, Ün
- Tahminen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşağı Yukarı, Kararlama, Yaklaşık
- Apotr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yardımcı
- Diğeri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başkası, Öbürü, Öteki
- Çav kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Haber, Ses, Ün
- Fahişelik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fuhuş
- Yanlar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Etraf
- Zemin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taban, Toprak, Yer, Düzlem, Dayanak, Döşeme, Dünya, Ortam, Temel, Yeryüzü
- Rustai kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Köylü
- Dikici kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çiftçi
- Savcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müddeiumumi
- Tolerans kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dözüm, Hoşgörü
- Monist kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tekçi
- Kapsama Alanı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İhata Dairesi
- Seviye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzen, Düzey
- Üşengen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üşengeç, Tembel
- Ardılmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çatmak, Sataşmak
- Detant kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yumuşama, Gerginlik Azalması
- Aytışmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atışmak, Tartışmak, Münakaşa Etmek
- Açıklık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aleniyet, Uzaklık, Mesafe, Aydınlık, Çıplaklık, Genişlik, En, Mesafe, Sarahat, Vuzuh, Duruluk, Ara
- Toplanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şişmanlamak, Üşüşmek, Yığılmak
- Is kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İye, Sahip
- Voltaj kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gerilim
- Kompleks kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karışık, Karmaşık, Mürekkep, Karmaşa
- Arkeolog kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kazı Bilimci
- Özensizlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dikkatsizlik, İtinasızlık
- Tahsildar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vergici
- Esnek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Elastiki
- Donanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bezenmek, Süslenmek, Tezyin Etmek
- Coşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ateşlenmek, Heyecanlanmak, Hararetlenmek, Kaynamak, Şahlanmak
- Bilinç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dimağ, Şuur, Zihin
- Sıska kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cılız, Çelimsiz, Kuru, Zayıf, Kaknem
- Kütle kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cemaat, Küme, Yığın
- Antropoit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnsansı
- Boynu Bükük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üzgün
- Yok Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Almak, Bağlamak, Gidermek, Kavurmak, Kazımak, Kırışmak, Kırmak, Mahvetmek, Silmek, Temizlemek, Yırtmak
- Kapalı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağlı, Gizli, İçe Dönük, Müphem, Örtülü, Saklı, Zımni, Mahsur, Münhasır
- Anemometre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yelölçer, Akışölçer
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü