Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Dieri ile ilgili kayıtlı bilgi bulunamadı!
- Sihirbaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyücü, Gözbağcı
- Mevcut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Var, Var Olan, Bulunan, Birey Tutarı
- Hak Yolu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğruluk
- Dünkü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acemi, Toy, Yeni
- Döşekçe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Minder, Şilte
- Güncek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şemsiye
- Kefalet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kefillik, Zaminlik, Oğalık
- Muhtariyetlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özerk
- Ariyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ödünç
- Erkek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yetişkin Adam, Bay, Er Kişi, Koca, Sözüne güvenilir, Mert, Sap
- Bende kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kul, Köle
- Temel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ana, Anayasa, Asıl, Baş, Çizgi, Esas, Gerçek, Kök, Omurga, Özül, Taban, Üs, Zemin, Başlıca, Baz
- Razı Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rıza Göstermek, Onamak, Uygun Bulmak, Yatmak
- Kocabaş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyükbaş
- Kadın Paltarı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Entari
- İtibar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Haysiyet, Kadir, Kredi, Onur, Ölçü, Rağbet, Saygınlık, Prestij
- Atlas kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saten, Haritalar Kitabı
- Evveller kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eskiden
- Müteveffa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölü
- Ucube kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acayip, Hilkat, Hilkat Garibesi
- Nebülöz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bulutsu
- Pintilik Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kısmak
- Partner kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eş, Ortak
- İktidarsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yetersiz
- Müsamaha kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hoşgörü, Yumuşaklık, Görmezlikten Gelme, Göz Yumma
- Hava Meydanı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Havalimanı
- Okşamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Benzemek, Sevmek, Sıvamak, Sıvazlamak, Dövmek, Övmek
- Ortada Olmaksızın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gıyaben
- Bekinmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Israr Etmek, İnat Etmek, Direnmek
- Semen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Semizlik
- Ağrımak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Burulmak, Tutmak
- Menopoz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Âdetten Kesilme, Yaş Dönümü, Âdetgörmezlik
- Mukaddes kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kutsal, Veli
- Tecelli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cilve, Kader, Belirme, Görünme
- Lenk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aksak, Mıymıntı
- Halsizlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dermansızlık, Bitkinlik
- Mağdur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıygın
- Marifet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Maharet, Ustalık, Bilgi, Bilim, Hüner, Yetenek, Kabiliyet
- Tümü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hepsi
- Dize kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mısra
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü