Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Olgun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilgi, Değmiş, Kâmil, Pişkin, Yetişmiş
- İptida kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başlangıç, En Önce, İlk Önce, İlkin
- Tebahhur Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uçmak
- Sakatlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sökelmek
- Mevkute kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Periyodik
- Kargaşa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anarşi, Fitne, Şuriş, Kalabalık, Mahşer
- Vazo kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çiçeklik
- Sıra kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aralık, Dizi, Düzen, Gün, Hiza, Nöbet, Rabıta, Saf, Silsile
- Çatkın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mensup; Çatık
- Zıkkım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağı, Zehir, Acı
- Serinkanlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soğukkanlı
- Sual Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sormak
- İnayet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İhsan, Lütuf, İyilik, Yardım, Kayra, Atıfet
- İfna Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tüketmek, Yok Etmek
- Müstebit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zorba
- Palazlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İrileşmek, Büyümek, Gelişmek, Varlanmak
- İştiyak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arzu, Göresime, Özleme
- Öncül kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kılavuz, Öncü
- Bekitmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vakfetmek, Kapamak, Tıkamak
- Çizelge kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cetvel
- Yürürlük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Faaliyet, Hareket, İş, Geçerlik
- Kotasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değer
- Ah kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlenme, Beddua, Kötü Dua
- Silüet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gölge, Karaltı
- Banal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıradan, Bayağı
- Arter kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atardamar, Trafiği Çok Yoğun Olan Yol
- Mail kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğri, Eğik, Eğinik
- Anlamsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Abuk Sabuk, Beyhude, Boş, Herze, Yersiz
- Antropoit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnsansı
- Küçücük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ufacık
- Oynatmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sarsmak
- Müstehlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tüketici
- Seslenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çağırmak, Çığırmak, Haykırmak, Ünlemek, Hitap Etmek
- Forma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Biçim, Şekil
- Tabanvay kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yayan
- Dalamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Haşlamak, Isırmak, Yemek
- Pürneşe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Neşeli
- Kemiyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nicelik
- Noksanlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eksiklik
- Kuzguni kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kara
- Lokal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yerel, Sınırlı Bölge, Mahalli, Mevzii, Dernek Evi, Gece Kulübü
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü