Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Kullanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çalıştırmak, Yararlanmak, Almak, Değerlendirmek, Dökmek, Giymek, Harcamak, İçmek, İstismar Etmek, İşletmek, Sarf Etmek, Sömürmek, Takmak, Tutmak, Yönetmek
- Tercih Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yeğlemek
- Mamul kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yapılmış, İşlenmiş, Ürün, Mahsul, Mamulat, Yapılı Eşya, Yiyecek
- Ratıp kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nemli, Yaş
- Gömü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Define
- Eleğimsağma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ebekuşağı, Alkım, Gökkuşağı, Alaimisema
- Şahlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Coşmak, Işıldamak, Kükremek, Parlamak
- Uzaklık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Iraklık, Açıklık, Mesafe
- Öksüz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anası Olmayan, Kimsesiz, Yetim
- Orijinallik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özgünlük
- Minval kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Biçim, Tarz, Yol
- Zibil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çöp
- Geri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aptal, Arka, Art, Geçmiş, Geri Kalmış, Mazi, Son, Sonuç, Alt Taraf, Mabait
- Karşılamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Durdurmak, Gitmek, Önlemek, Tekabül Etmek, İstikbal Etmek
- Konfor kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rahatlık
- Hırtapoz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aptal, Sersem, Şaşkın
- Sızlanma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yakınma, Şikâyet, Vızıltı, Yaygara
- Ağrıtmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acıtmak
- Görücü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dünürcü, Elçi
- First Lady kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başhanım
- Kavramak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlamak, Sıkıca Tutmak, Derk Etmek, Görmek, İhata Etmek, Okumak, Tutmak
- Anten kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Duyarga, Sırgavıl
- Ahmaklık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bönlük, Hamakat
- Er kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Erkek, Asker, Yiğit, Kahraman, Sahip, Yetenekli, Kişi, Koca, Mert, Nefer, Zevç, Ehil, Erken
- Amade kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hazır, Anık, Müheyya
- Mukannen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belli
- Şanlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Namlı, Şöhretli, Büyük, Tanınmış, Ulu, Ünlü, Yüce
- Başlayıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müptedi
- Şahsi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özel, Kişisel, Kişilik
- Mutluluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Devlet, Saadet, Sevinç, Ongunluk
- İstihfaf Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Küçümsemek
- Ayla kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağıl, Hale
- Öğürtlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayırmak, Seçmek, Temizlemek
- Dilekçe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ariza, İstida, Arzuhal
- İhtiras kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutku, Arzu
- Rüya kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düş, Hayal, Umut
- Liberal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hoşgörülü, Erkinci
- Zedelemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Berelemek, Zarar Vermek
- Gerginlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gerilim
- Alçak Boylu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bodur
- Gidiş Geliş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Trafik
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü