Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Mutluluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Devlet, Saadet, Sevinç, Ongunluk
- Nadim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pişman
- Büzmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kısmak
- Ketenpere kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dolandırıcılık
- Balyalamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Balya Yapmak, Denk Yapmak
- Edebiyat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yazın, Literatür
- Zehle Döken kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İllet
- Daimi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sürekli, Devamlı, Temelli, Kalıcı, Baki, Gedikli
- Banko kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kesinlikle
- Burağan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hortum
- İrşat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yönterme, Uyarma
- Kütüklük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fişeklik
- Zamazingo kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dost, Metres
- Anık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hazır, Müstait
- Acemi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Toy, Bilgisiz, Deneyimsiz, Yabancı, Amatör, Müptedi, Tor
- Meal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlam, Kavram, Mefhum, Netice, Sonuç, Diyem, Yorum
- Takipsizlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İzlemsizlik
- Tecim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alışveriş, Ticaret
- Salmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bırakmak, Dökmek, Katmak, Koymak, Saldırmak, Sermek, Sürmek, Uğratmak, Yüklenek, Sarkıtmak
- Evren kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Âlem, Cihan, Kâinat, Zaman, Ulu, Felek
- Arkalık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Semer
- Azmış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuduz
- Ahbaplık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hukuk, Hususiyet, Ünsiyet
- Patron kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşveren, Biçit, Kalıp, Sahip
- Farklılaşma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başkalaşma, Değişim, Ayrımlaşma
- Din Ayrısı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İladini, Laik
- İbra kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aklanma
- Kır Sakız Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sırnaşmak
- Kayran kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alan
- Kabadayı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yılmaz, Korkusuz, Babayiğit, Külhanbeyi, Dayı, Efe, Koçu, Yürekli
- Tüymek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaçmak, Yayınmak
- Vurdumduymazlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlayışsızlık, Aldırışsızlık
- Peşin Yargı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ön Yargı
- Sürekli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Daima, Daimi, Daimî, Devamlı, Durmadan, Kalıcı, Temelli
- Sıhhi İmdat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlk Yardım
- Okumuş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Okuryazar, Aydın
- Mahcubiyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Utangaçlık, Utanma, Sıkılganlık
- Ezcümle kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kısaca, Başlıca, Belli Başlı Olarak, Esas Olarak; Örnek Olarak
- Vuraç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Raket
- Oku kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Davetiye
- Mukavele kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Antlaşma, Kontrat, Sözleşme, Konuşuk
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü