Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Kuzey kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şimal, Yıldız
- Kovlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gammazlamak, Kötülemek
- Gün Ortası kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öğle
- Fitne kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geçimsizlik, Kargaşa, Kundak, Karışıklık, Bozut
- Milliyetçi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ulusçu
- Öğretim Yardımcısı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Okutman
- Dağılmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yayılmak, Saçılmak, Düzensizlik, Sirayet Etmek, Yok Olmak
- Fiktif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İmgesel, Kurgusal, İtibari
- Art Arda kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Peş Peşe, Arka arkaya
- Sefarethane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyükelçilik, Elçilik
- Savlet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hamle, Atılış
- İratçıl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müşkülpesent
- Tiksinerek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kerhen
- Baliğ Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Erişmek, Ulaşmak
- Zırhsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Savutsuz, Korunaksız
- Layık Görmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tenezzül Etmek
- Ender kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nadir, Pek Az, Pek Seyrek
- Sabretmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayanmak, Hazmetmek, Katlanmak
- Palas Pandıras kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Telesik, Çarçabuk
- Mürai kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İkiyüzlü, Alabık
- Termometre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Isıölçer, Derece
- Evvelki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Önceki, Sabık
- Sadece kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bir, Hemen, Sade, Yalnız, Ancak, Tekçe
- Alfabetik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Abecesel, Dizinsel
- Ayrılmış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İçin
- Nicel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kemi
- Çalık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çarpık; Verev Kesilmiş; Yan Yan Giden
- Müktesep kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kazanılmış, Edinik, Edinilmiş
- Sigar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Puro
- Dokuma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oluşum, Tekstil, Yapı, Mensucat
- Alengir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzen, Fiyaka, Gösteriş, Hile, Tuzak
- Kuvertür kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Örtü
- Birçok kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çok, Pek Çok, Çoklu, Hayli, Kaç, Müteaddit, Nice, Oldukça Çok, Türlü Türlü, Bir Hayli
- Cızıktırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karalamak, Yazmak
- Sürdürmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kalmak, Olmak
- Angajman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağlantı
- Muammer Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaşamak
- Bloke Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Durdurmak
- Mecbur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zorunlu, Zarurî, Gerekli, Bağlı, Düşkün, Mahkûm
- Artakalan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Artık, Fazla, Artmış, Ziyade
- Tabii Afet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğal Yıkım, Felaket
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü