Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Kama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hançer, Takoz
- Engebelik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Engebe
- Öncü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bayrak, Birinci, Kılavuz, Önder, Pişdar
- Serzeniş Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yakınmak
- Elöpen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kertenkele
- Kurul kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Heyet, Konsey
- Seslenme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hitap, Nida
- Sefalet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yoksulluk
- Aktarma Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aktarmak
- Yadırgamaz Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Isınmak, Alışmak
- Egemenlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hâkimiyet, Hükümranlık, Buyruk, Hüküm
- Efe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağabey, Kabadayı, Yiğit, Zeybek
- Kuyudat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kayıtlar
- Celil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ulu, Çok Büyük
- Tevabi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Maiyet
- Hamal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taşıyıcı, Yükçü
- Kıskıvrak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Berk, Muhkem
- Öncelik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Takaddüm; Pey Akçası
- Kamet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boy, Endam
- Konkre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Somut
- Bronz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tunç
- Mücavir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Komşu
- Temsilci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mümessil, Ajan, Nümayende, Oruntak
- Neşir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Baskı, Saçma, Yayma, Yayım
- Eklem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bent, Boğum, Mafsal, Oynak
- Büyülü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyülenmiş, Efsunlanmış, Sihirli
- Mülaki Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Buluşmak, Kavuşmak
- Bunak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ateh Getirmiş Olan Kimse, Matuh
- Çerge kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Göçebe Çadırı, Otağ, Çadır
- Sıcak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İsti, Hamam
- Tavizci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ödüncü
- Bavul kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Camedan
- Geri Çekilme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ricat
- İmparatorluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlhanlık
- Dikiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bakma, Gözetleme, Erkete
- Viyana kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beç
- Bayağı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Adi, Aşağılık, Pespaye, Hemen Hemen, Âdeta, Kibar Olmayan, Basit, Sıradan, Alelade, Aşağı, Epey, Gerçekten, Hasis, Küçük, Oldukça, Süfli, Yoz
- Mütemadiyen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sürekli, Aralıksız, Devamlı, Ara Vermeden, Artsız Arasız, Biteviye
- İhtiyat Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sakınmak
- Nagehan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ansızın, Birdenbire
- Varsaymak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilmek, Saymak, Tutmak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü