Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Lirik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çoşkun
- Kaçar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ne Kadar, Niçe Niçe
- Çiğindirik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Omuzluk
- Esvap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Giysi, Giyecek, Elbise
- Lezzet Almak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hazzetmek
- Taraflar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Etraf
- Sakinleşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dinmek, Durulmak, Rahatlamak, Yatışmak
- Seçenek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şık, Tutum, Yöntem, Opsiyon, Alternatif
- Musannif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yazar
- Izdırap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acı, Üzüntü, Sıkıntı, Keder, Sızı
- Gönüllenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alınmak, Darılmak, Gücenmek
- Şeker Hastalığı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şeker
- Elbisesiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıplak
- Dirilmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Canlanmak, İyileşmek
- Muganni kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şarkıcı
- Gidişat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Durum, Davranış, Tutum
- Ölçülmüş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölçülü
- Kohum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akraba, Hısım
- Sakitleşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yatışmak
- Hızlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Süratli, Seri, Çabuk, Hovarda, Çapkın, Uçarı, Şiddetle, Sıkı, Yüksek (Ses)
- Tehir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Erteleme, Geciktirme, Gecikme
- Kayınvalide kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaynana
- Velut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğurgan, Üretken, Barlı, Mahsullü, Verimli
- Adi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bayağı, Aşağılık, Kalitesiz, Niteliksiz, Sıradan, Değersiz, Kötü, Olağan, Alçak, Aşağı, Süfli, Ucuz, Yoz
- Tesadüfî kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rastlantısal
- İzleyici kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seyirci
- Havlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kabarmak
- Muazzam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koskoca, Görkemli, Güçlü, Önemli, Koca
- Zendost kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zampara
- Klan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boy
- Tefevvuk Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bastırmak
- Önce kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Evvel, Evvela, Evvelce, İlkin, Peşin
- Kırık Dökük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çürük, Değersiz, Eski
- Püskürtmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkmak
- Koruyuculuk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Himaye
- Bozkır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çöl, Düz, Step
- Müstehzi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alaycı, İstihzalı
- Medar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dönence, Dayanak, Yardımcı
- İlke kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Prensip, Kural, Yöntem, Esas, Umde, Unsur, Öge, Temel, Kanış
- Öykünmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Örnek Almak, İmtisal Etmek, Taklit Etmek
- Bulunmamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eksilmek
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü