Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Velut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğurgan, Üretken, Barlı, Mahsullü, Verimli
- Türev kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müştak
- Tasvirci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Betimci
- Atlet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koşucu
- Sabi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Küçük Çocuk
- Polifoni kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çokses
- Hamam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Banyo, Sıcak, Arınak, Yunak, Isıdam
- Barınmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Daldalanmak, Sığınmak
- Kodifikasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzenleme
- Redif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yedek, Kura Eri, Yineleme
- Baki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölümsüz, Kalıcı, Kalımlı, Kalan, Sürekli, Daimi, Öteki
- Mukaddesat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kutsallıklar
- Misafirhane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Konukevi
- Çekim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cazibe, Cezbetme, Tasriflenme
- Ilıklaştırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ilıştırmak, Ilıtmak
- Müjdesiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muştusuz
- Underground kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yeraltı
- Semptom kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belirti
- Vızır Vızır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Daima, Hemişe
- Fos kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çürük, Temelsiz, Boş, Kof
- Sıkıt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Komprime; Düşük
- Savulmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uzaklaşmak, Yana Çekilmek
- Fabrika kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üretim Evi
- Tanıtlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İspat Etmek, İspatlamak
- Hükümran kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Egemen
- Mürgüleme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şekerleme
- Gerçekli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muhakkak
- Balyalamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Balya Yapmak, Denk Yapmak
- Bulgu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Buluş, Keşif, İcat, Bulu, Netice, İhtira, Bilimsel Sonuç, Araz, Semptom
- Hendek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Or
- Tekrarlanmış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mükerrer
- Kanunuesasi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anayasa
- İsnat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yükleme, İftira, Atfetme, Üstüne Atma, Yastama
- Üçkâğıt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dolap, Düzen, Hile
- Kadağan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Memnu, Yasak
- Molekül kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Madde
- Habitat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yurt
- Kalkınmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlerlemek, İnkişaf Etmek
- Sıklet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağırlık, Yük, Sıkıntı
- Mesuliyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sorumluluk, Sorunca
- Kadıncıl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zampara
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü