Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Mütekait kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Emekli
- Gökçen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güzel, Şirin
- Ezgi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gidiş, Haz, Melodi, Nağme, Sıkıntı, Şarkı, Tarz, Tempo, Terane, Üzüntü, Yol, Lahin
- Çınka kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alısün, Telefon
- Dümenci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzenbaz
- Utangaç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahcup, Sıkılgan, Tor
- Soluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nefes, Sarı, Tarz, Uçuk
- Kaskatı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acımasız
- Derece kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıvam, Seviye, Aşama, Ayar, Basamak, Doz, Gömlek, Had, Kadar, Kademe, Merhale, Mertebe, Nokta, Not, Paye, Radde, Rütbe, Tabaka, Termometre, Kerte, Yalım
- İntisap Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağlanmak, Girmek
- Zenginleşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kalkınmak, Palazlanmak
- Ahu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ceylan, Maral, Burçin, Ceren
- Haset kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıskanç, Kıskançlık, Günü, Çekememezlik
- Görmezliğe Vurmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görmezlikten Gelmek
- Gâvur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dinsiz, Acımasız, Merhametsiz, İnsafsız, Gaddar
- Çelik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Polat
- Remiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sembol, Simge
- Donanmış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mücehhez
- Konferans kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Konuşma
- Ayakla kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaya, Yayan
- Hitap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seslenme, Müracaat, Aytama
- Kaytaban kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başıboş
- Yığınla kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çok
- Kırcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dolu
- Kanunvericilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yasama
- Loş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karanlıkça
- Birge kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Birlikte, Mutabık, Ortaklaşa
- Devinim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hareket, Aksiyon
- Bir Defa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hele
- Tanıklık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şahitlik
- Tentene kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dantelâ, Dantel
- Kıymettar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değerli
- Demirî kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gri
- Günah kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Suç, Cürüm, Hata, Sorumluluk, Vebal, Yazık
- Düzenlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ova
- İşgüzarlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşbilirlik
- Yumuşaklık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Letafet, Müsamaha
- Sefillik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yoksulluk, Alçaklık
- Şıkırdamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aydınlanmak, Parlamak
- Fariza kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görev
- Şifrelemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gizimlemek, Kotlamak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü