Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Tentene kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dantelâ, Dantel
- İmtizaç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uygunluk
- Ünalgı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Radyo
- Zangır Zangır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tir Tir, Zıngır Zıngır, Zıngıl Zıngıl
- Kızoğlan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bakire
- Diyerek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Diye
- Dayan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hop
- Suspus Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sinmek
- Açık İclas kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açık Oturum, Panel
- Danaburnu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kök Kurdu; Aslanağzı Çiçeği
- Çullanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Abanmak, Tedirgin Etmek, Tebelleş Olmak
- Haram kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yasak
- Kıvançlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Övünmek
- Savmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uzaklaştırmak, Defetmek, Kovmak, Savuşturmak, Atlamak, Geçirmek, Geçmek
- Ümitsizlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Umutsuzluk, Yeis
- Eleştirmen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Münekkit, Tenkitçi, Eleştiri Yazan, Eleştirmeci
- Punt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fırsat
- Evcilleşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alışmak
- Beyyine kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Delil, Kanıt
- Barisfer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağır Küre
- Temeyyüz Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sivrilmek
- Yerden Bitme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Türedi
- Takatsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dermansız, Yorgun
- Minnet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gönül Borcu, İç Yükümü
- Tomurcuk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gonca
- Ağ kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı File, Örgü, Şebeke, Tor, Tuzak
- Kepez kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dağ
- Abra kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Denge, Yük
- Kapılmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşmek, Müncezip Olmak
- Yarlıgama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağışlama
- Aznavur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İri Yarı, Asık Yüzlü, Korku Verici, Sert
- İhanet Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aldatmak
- Görüşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yarenlik Etmek, Sohbet Etmek; Ahbaplık Etmek; Müzakere Etmek
- Alımlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekici, Güzel, Cazibeli
- Havyar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kürü
- İştahsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boğazsız
- Selaset kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akıcılık
- Saz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağlama, Çalgı, Kamış, Kopuz, Hasırotu, Bağlama, Telli Çalgı
- Defosuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sağlam
- Lösemi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kan Kanseri
- Dedikodu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Laf, Lakırtı
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü