Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Maddeci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özdekçi
- Geceli Gündüzlü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sürekli
- Devrim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İhtilal, İnkılap, Islahat
- Müessir Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Etkilemek
- Biabır Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Azarlamak
- Nüfuzkâr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güçlü
- Soy Ağacı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şecere
- Ekseri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çoğu, Genellikle
- Mufassal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayrıntılı
- Mevkute kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Periyodik
- Cingöz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açıkgöz, Uyanık, Hiç Aldatılamayan
- Kils kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kireçtaşı
- Savan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Örtü, Geçici, Devamsız, Muvakkat, Değersiz
- Eğmeç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kavis
- Teleoloji kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Erekbilim
- Kabilinden kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gibi
- Serlevha kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başlık
- Çokluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cem, Çoğul, Çoğunluk, Deniz, Ekseriyet, Galebe, Kesafet, Yağmur, Çok Kez, Çoğun, Ekseriya
- Yalnız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ancak, Sadece, Ama, Bir, Hemen, Sade, Salt, Tenha, Şu Kadar Ki
- Cüretli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pervasız, Yürekli
- Sözlü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Namzet, Yavuklu
- Zifaf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gerdek
- Kabar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nasır
- Nizam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzen, Dizgi, Yol, Çekidüzen, Kural, Sıra, Tüzük
- Sınırlanmış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağlı, Kısıtlı, Mahdut, Münhasır
- Tavzif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görevlendirme
- Elhasıl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sözün Kısası, Kısacası; İşin Sonu
- Cüruf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dışık
- Tarla kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Toprak
- Bir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bir Tek, Aynı, Müşterek, Yalnız, Eşit, Ancak, Benzer, Eş, Sadece, Tek, Vahit
- Kalpsizlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Merhametsizlik
- Eyvallah kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hüdahafız
- Sarman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İri, Büyük, Sarı Tüylü Kedi, Azman
- Bölüm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büro, Çağ, Devir, Fasıl, Göz, Kesim, Kısım, Kol, Kürsü, Departman, Seksiyon
- Manzum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nazım, Muntazam
- Gözerimi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ufuk
- İnsaf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Adalet, İnsanlık, Merhamet, Vicdana Veya Mantığa Dayanan Adalet, Acı
- Mezun Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıkmak
- Kansızlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anemi
- Denizköpüğü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lüle Taşı
- Beka kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kalıcılık, Ölümsüzlük, Ölmezlik, Kalım
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü