Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Makara kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tel
- Anlatış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İfade
- Ağlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sızlanmak, Viyaklamak, Yakınmak
- Didar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yüz, Çehre
- Tekrir Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tekrarlamak
- İm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alamet, Eser, Gösterge, İşaret, Telmih, Belirti, İz
- Tunç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bronz
- Esaret kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutsaklık, Kölelik, Boyunduruk
- Kuldur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çapulcu, Eşkıya, Harami, Haydut, Şaki
- Çekilme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstifa, Ricat
- Bozan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öçürge, Silgi
- Siperlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Siper
- Cerime kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Faul
- Sarmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Almak, Boğmak, Bürümek, Çekmek, Çevirmek, Dolamak, Hücum Etmek, İhata Etmek, Kaplamak, Kucaklamak, Kuşatmak, Örtmek, Saldırmak, Tutmak
- Pazarlık Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kırışmak
- Telin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lanet okuma, Lanetleme, Kargıma, Kargış, İlenme
- Savsaklama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İhmal
- Teyze kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hala
- Pansuman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sargı, Sarık
- Yandırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yakmak
- Emektar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eski
- Müessir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dokunaklı, Etkili, Sonuçlu; Etken, Etkin
- Sarıklı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hoca
- Vecih kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yüz, Çehre; Yol, Tarz
- Elektrik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cereyan, Çıngı, Çarpıcılık, Cazibe, Canlılık
- Dominant kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Baskın, Başat, Egemen, Hakim, Başta Gelen
- Solgun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sarı
- Delik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cezaevi, Göz
- Tükenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bitmek, Erimek, Geçmek, Sönmek, Hiç Kalmamak, Sona Ermek
- Cebi Delik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Savurgan
- Deşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Delmek, Karıştırmak, Kazmak, Kurcalamak, Oymak
- Yazıklanma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teessüf
- Paketlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaplaştırmak, Yakalamak, Yığıp Bağlamak
- On Paralık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hiç
- Temel Taşı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayanak, Esas
- Mimari kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mimarlık, Yapı
- Avantajsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yararsız
- Asıl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gerçek, Kök, Öz Kendisi, Kaynak, Köken, Çıkak, Gerçeklik, Doğruluk, En Çok, Başlıca, Ana, Cevher, Cins, Esas, Hakikat, Hamur, Mahiyet, Nesep, Özgün, Soy, Temel, Üs
- Bönce kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Budala, Saf
- Yeterlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ehliyet, Kifayet, Liyakat, Yeterlilik
- Puslu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kapalı, Bulanık, Donuk, Dumanlı
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü