Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Malarya kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıtma
- Garez kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hınç, Kin, Düşmanlık
- Katılmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akmak, Benimsemek, Binmek, Gelmek, Girmek, Karışmak, Kavuşmak, Uğunmak, Üstelemek, İştirak Etmek
- Direktör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yönetici, Yönetmen, Müdür
- İnançlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mümin
- Yamulmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğilmek
- Badik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ördek, Palaz, Kısa Boylu
- Taharri Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Araştırmak
- Yünül kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yeğni, Hafif
- Büyüklüğünde kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kadar
- Kalıtımsal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İrsî
- Ödünç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Borç, Veresiye, İvaz, Taviz, İstikraz
- Mahsullü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Velut
- Aynek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözlük
- Çevrinmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tavaf Etmek
- Zeki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zeyrek, Akıllı, Uslu, Anlaklı
- Taşımacı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nakliyeci
- Mahşer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kargaşa
- Husye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Torba
- Dindirme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sorgulama
- Kırıtmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cilvelenmek, Gamze Etmek, Kır Vermek, Naz Etmek
- Nezd kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yan, Kat
- Gözdağı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tehdit, Korkutma, Yıldırmak
- Sazende kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sazcı
- Münasip Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uymak, Yakışmak
- Sakatat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İçalat
- Tele kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kapan, Tuzak
- Çıvmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atlamak, Sapmak, Sekmek, Sıçramak, Zıplamak
- Kırtasiyecilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bürokrasi
- Yok Yoksul kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fakir
- Abırsızlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Edepsizlik, Hayasızlık, Utanmazlık
- İtikat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnanç, İman, İnanma, İnan
- Sömestr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yarıyıl
- Eğirmen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İğ
- Peruka kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Takma Saç
- Hacet Yeri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tuvalet
- Bilinen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilindik, Malum, Aşina
- Merbutiyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağlılık
- Stok kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yığım, Yığılım, Yığımlık, İstif Edilmiş
- Kudurgan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Azgın
- Mübalağa Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Abartmak, Artırmak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü