Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
nhisar ile ilgili kayıtlı bilgi bulunamadı!
- Kestirmece kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tahminî, Yaklaşık
- Hamız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Asit
- Muvafıklık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mutabakat
- Zırıldanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zırıldamak
- Belirli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muayyen, Belli, Makul
- Sahipli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İyeli
- Kıyamet Günü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıyamet
- Gayrimeskûn kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boş, Issız
- Gaile kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkıntı, Dert, Üzüntü, Kaygı, Keder, Yük
- Laden kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sürme, Rastık
- Dönüşüm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tahavvül; İnkılap
- Lime Lime kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cırık Cındır, Parça Parça
- Yaya kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Piyade, Ayakla, Geçici, Yayan
- Şişkinlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tümsek
- Tırtıkçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yankesici
- Hemdert kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dert Ortağı
- Basamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşama, Evre, Kerte, Derece, Ayak, Gömlek, Hane, Kademe, Merhale, Pilleken
- Kimsesiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fakir, Gariban, Garip, Öksüz
- Dede kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyükbaba, İhtiyar, Yaşlı, Baba, Büyük Baba, Cet
- Yitmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaybolmak, Sönmek, Yok Olmak, Fevt Olmak, Telef Olmak
- Yağı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşman, Hasım
- Yersiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gereksiz, Boşuna, Abes, Anlamsız, Fuzuli, Uygunsuz
- Güleç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güler Yüzlü, Mütebessim
- Berenarı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Biraz, Oldukça
- Oturma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstikrar
- Koyun Bakışlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Budala, Şaşkın
- Üzülmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kederlenmek, Kahrolmak, Tasalanmak, Hayıflanmak, Kaygılanmak, Kıvranmak, Meraklanmak
- Salat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Namaz
- Teveccüh Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yönelmek
- Saçan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Naşir
- Fahiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşırı, Çok Fazla, Taşırı
- Konum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Durum, Vaziyet, Yer, Pozisyon
- Karındaş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kardeş
- Bölü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taksim, Taksit
- Damgalamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mühürlemek, Damga Vurmak, Lekelemek, Karalamak, Kötülemek
- Tıngır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boş, Para, Parasız, Züğürt
- Cesaretsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yüreksiz, Çekingen
- Kıyamet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Afet
- Meşime kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Etene, Son
- Aksilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Terslik
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü