Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Mesel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atasözü
- Tayyare kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uçak
- Antidot kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Panzehir
- Hukukçu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tüzeci
- Durağan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sabit, Yerli, Hareketsiz
- Bel Kemiği kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Esas, Temel
- Hudutsuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sınırsız, Sonsuz
- Katma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlhak
- İncitmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acıtmak, Batmak, Delmek, Kırmak, Rencide Etmek, Üzmek, Yaralamak
- İktisap Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kazanmak
- Irgamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Davranmak
- İmece kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İmecilik
- Ehlileşmiş Hayvan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Evcil
- Gütmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sevk Etmek, Yönetmek, Sürmek, İzlemek, Otarmak, Takip Etmek, İdare Etmek
- Dedikodu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Laf, Lakırtı
- Çağlar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çağlayan
- Polifonik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çoksesli
- Uyarlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uygunluk
- Şose kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Stabilize Yol
- Hidro kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Su
- Otacı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hekim, Doktor
- İmalı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sezdirimli
- Komünikasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alaka, İletişim, Rabıta, Ünsiyet, Haberleşme
- Nesne kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şey, Zat
- Tıpkı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aynı, Tam, Tamamıyla, Tıpatıp, Özdeş, Ayrımsız, Tam Benzeri
- Onursal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fahri
- Müdür kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yöneten, Yönetici, İdareci, Başöğretmen, Yönetmen
- Elvermek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yetmek, Uymak, Uygun Görmek, Kifayet Etmek
- Yamulmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğilmek
- Gücük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bodur, Kısa
- Öfke kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ateş, Gazap, Hiddet, Hırs, Hışım, Sinir, Kızgınlık
- Güncek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şemsiye
- Üzeri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üst, Beden, Boyun, Giysi, Kimlik, Satıh, Varlık, Vücut, Yüz, Yüzey
- Minnet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gönül Borcu, İç Yükümü
- Servet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zenginlik, Varlık, Sermaye, Mal
- Beşer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnsan, İnsanoğlu
- Yegâne kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Biricik, Tek, Eşsiz
- Asker kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Er, Çeri, Süer, Mehmetçik
- Külot kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Don
- Epidemi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Salgın
- İhtiyaten kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sakınarak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü