Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Epidemi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Salgın
- Kirli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bulaşık, Murdar, Pasaklı, Pis
- Sanduka kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Makbere, Serdabe
- Oluşturulmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şekillendirilmek
- Yakıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Etkili, Dokunaklı, Yakan
- Dekor kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görünüş, Manzara
- Otomatikman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kendiliğinden
- Öyküler kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kısas
- Geveze kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atak, Boşboğaz, Çaçaron, Lafazan, Zevzek, Çenesi Düşük
- Mabeyin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ara
- Gezme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seyran
- Hayat Kadını kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fahişe
- Yetişmemiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gök
- Ferman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Buyruk, Emir, Padişah Buyrultusu, Yarlık
- Antlaşma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mukavele, Nişancı, Pakt
- Denklem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eşitlik, Muadele
- Üzüntü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Istırap, Acı, Dert, Elem, Ezgi, Gaile, Gam, Karanlık, Kaygı, Keder, Kor, Tasa, Teessür, Usanç, Yara, Yeis, Dem
- Ağıt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mersiye, Sagu
- Sadaka kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yardım
- Çekmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Almak, Asmak, Atmak, Dayanmak, Döşemek, Emmek, Germek, Giymek, İçmek, Kaldırmak, Katlanmak, Koymak, Öğütmek, Örtmek, Sarmak, Söylemek, Taşımak, Vurmak, Yollamak
- Külte kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Demet, Külçe
- Belgin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açık, Sarih
- Fütur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bezginlik, Usanç, Umutsuzluk
- Sıkıntı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kasvet, Meşakkat, Ruhsal Yorgunluk, Sendrom, Cefa, Çile, Düşünce, Ezgi, Eziyet, Fırtına, Gaile, Hâl, Hüzün, Kahır, Kambur, Karanlık, Keder, Kor, Külfet, Mesele, Mihnet, Problem, Rahat, Sancı, Sorun, Usanç, Zaruret, Zehir, Zor, Tedirginlik, Eza
- Örneğin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mesela, Meselen, Söz Gelişi, Söz Gelimi, Örnek Olarak
- Utangaçlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahcubiyet
- Imızganmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uyuklamak
- Ferişte kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Melek
- Oportünizm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fırsatçılık
- Hırsızlık Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çalmak, Çırpmak
- Altınkökü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İpeka
- Naz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cilve, Eda, İşve, Şive
- Sülâle kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soy Sop, Aile, Ev, Hanedan, Soy, Tohum, Ocak
- Renin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnilti, Haykırış
- Başkalık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayrım, Fark
- Teori kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuram, Nazariye
- Muziplik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Takılganlık
- Peçe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Giz, Nikap, Sır
- Kamuflaj kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saklama, Gizleme, Alalama
- Portbagaj kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bagaj
- Namahrem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı El, Yabancı
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü