Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Meyus kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karamsar, Üzgün
- Zıt Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çelişmek
- Arter kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atardamar, Trafiği Çok Yoğun Olan Yol
- Yordam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çeviklik, Çalım, Meleke, Kılavuz, Yardımcı, Çabukluk, Yeti
- Hâkimlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yargıçlık
- Çoğalma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nema, Ziyade
- Yaslanma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstinat
- Oluş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teşekkül, Vuku, Tekevvün
- Tebarüz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belirme
- Beyincik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dimağçe
- Harabat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yıkıntılar, Harabeler, Viraneler; Meyhane
- Kabile kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boy, Uyruk, Oymak
- Deva kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlaç, Çare, Em
- Yöresel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahalli, Mevzii, Yerel, Lokal
- Dayanırlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Direnç, Mukavemet
- Otomatikmen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kendiliğinden
- Safkan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arıkan
- Cızık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çizgi, İz
- Tetik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çevik, Nazik, Uyanık, Manivela
- Zamane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çağ, Dönem
- İtimil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çikolata
- Değersiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Adi, Bayağı, Önemsiz, Soysuz, Cılız, Derme Çatma, Döküntü, Hakir, Hasis, Havai, Hor, İçi Boş, Kepaze, Küçük, Müptezel, Vıcık Vıcık
- Öncü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bayrak, Birinci, Kılavuz, Önder, Pişdar
- Yürütme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İcra
- Yasakçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bekçi, Nöbetçi
- Duyarlılık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Duygunluk, Duyarlık, Hassaslık, Hassasiyet
- Redüktör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İndirgeç
- Sual kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soru
- Şamandıra kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yüzertop
- Niyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşünce, Maksat, Nabız, Tasavvur, Amaç, Tasar, Kurma, Yasanlama, Yasan
- Aşağılık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Adi, Alçak, Bayağı, Pespaye, Rezil, Süfli, Değersiz
- Ezkaza kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yanlışlıkla, Kazara, Kazayla, Rastgele
- Yırtık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Patlak, Pejmürde, Arsız
- Havan Topu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Havan
- Berber kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Perukar, Tellak
- Yükselme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Terakki, Terfi
- Sarsmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sallamak, Silkelemek, Silkmek
- Konuşma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görüşme, Konferans, Laf, Musahabe, Müzakere, Nutuk, Sanat, Sohbet
- Takatsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dermansız, Yorgun
- Muafiyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağışıklık, İmtiyaz
- Server kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sunucu
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü