Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Havan Topu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Havan
- Suskun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ketum, Sessiz, Sükuti
- İz Düşüm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Projeksiyon; İrtisam, Mürtesem
- Etajer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekmece
- Ameliye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eylem, Uygulama, İşlem
- Kundaklamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aldatmak
- Tahmin Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Söylemek, Ummak
- Geçmelik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müruriye
- Kindar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kinci
- Faraş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hakendaz, Turfanda
- Yayım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Neşriyat, Neşir
- Tansiyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gerilim
- Murdar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kirli, Pis
- Endeks kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dizin, Gösterge
- Rezalet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kepazelik, Maskaralık, Rezillik, Skandal, Laskaralık
- Methetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Övmek
- Reprodüksiyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çoğaltma
- Çete kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuldur Destesi
- Fırtık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sümük
- Hazım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sindirme, Sindirim
- Selinti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ufak Sel; Selin Yolu
- İkircim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tereddüt
- Bağlanmış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlişik, Vurgun
- Yaraşır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Layık, Şayan, Uygun
- Döşeme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mefruşat, Taban, Zemin
- Karayandık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Devedikeni
- Çeviri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tercüme, Çevirme
- Öteki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Diğer, Diğeri, Öbür, Öbürü, Sair
- Memul Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beklemek, Ummak
- Bengisu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Abıhayat
- Ehemmiyetli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Önemli
- Anlatış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İfade
- Sadece kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bir, Hemen, Sade, Yalnız, Ancak, Tekçe
- Necabetli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Asil
- Maruzat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Diyecek, Arz
- Ahbaplık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hukuk, Hususiyet, Ünsiyet
- Çirkef kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şirret, Bulaşkan, İğrenç, Pis, Bulanık Su
- Hektar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dönüm
- Zırnık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Metelik, Sıçanotu, Arsenik
- Antropoit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnsansı
- Mahdutlaştırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kısıtlamak, Sınırlamak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü