Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Mezun Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıkmak
- Deşifre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çözülmüş, Açıklanmış
- Hidrofor kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Subasar
- Fışkırık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fıskiye, Islık
- Mağdur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıygın
- Aşı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Calak, Peyvent
- Maceracı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Maceraperest
- İştahlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstekli
- Zevç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koca, Er, Hayat Yoldaşı, Eş
- Teorikman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuramca
- Sair kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başka, Diğer, Öteki, Öbür
- Adi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bayağı, Aşağılık, Kalitesiz, Niteliksiz, Sıradan, Değersiz, Kötü, Olağan, Alçak, Aşağı, Süfli, Ucuz, Yoz
- Dürüst kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ak, Doğru, Usturuplu, Hatasız, Yanlışsız, Özü Sözü Bir
- Vandöz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Satıcı
- Saloz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Salak
- Çalkamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çalkalamak
- Belirlenmiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muayyen
- Terettüp Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gerekmek
- Sele kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sepet
- Ardışık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mütevali, Ardıl, Aralıksız
- Azınlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ekalliyet, Azlık, Ekalliyet
- Sarkıntılık Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sataşmak
- Sarsmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sallamak, Silkelemek, Silkmek
- Seyretmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bakmak, Eğlenmek, Görmek, İzlemek
- Cezir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekilme, Gitme, İnme, Kök, Alçalma
- Dırıltı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekişme
- Angutluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ahmaklık
- Zarf Fiil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ulaç, Belirteç Eylem
- Yağdırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sağlamak, Savurmak, Söylemek, Vermek
- Amma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ama
- Lağlağıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şaklaban
- Bağışlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Affetmek, Teberru Etmek, Hibe Etmek, Görevden Almak, Görevden Çekmek, Lütfetmek, Unutmak, Hoş Görmek, Bağışta Bulunmak
- Pratikte kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uygulamada
- Döşem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tesisat
- İslam Gizemcisi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mutasavvıf
- Sıklaştırma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teksif
- Vurunmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koymak
- Efsus kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yazık
- Kitapsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zalim
- Çığırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çağırmak, Seslenmek, Viyaklamak
- Kara Pazar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karaborsa
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü