Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Tantana kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görkem, Gösteriş, Parıltı, Tezahürat, Tören
- Susuzluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hararet
- Kadastro kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yeryazım
- Desise kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzen, Oyun, Dolap, Hile, Entrika
- Tıp Kardeşi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hasta Bakıcı
- Kocaman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyük, Hantal, İri, Koca
- Ha kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Evet
- Çakım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıvılcım, Şimşek
- Rotasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Döngü
- Muziplik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Takılganlık
- Seher kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tansal, Sabah
- Asude kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sessiz, Rahat, Dingin, Sakin
- Ödeşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fit Olmak
- Tımar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bakım
- Bekitmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vakfetmek, Kapamak, Tıkamak
- Kinetik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Devinimsel
- Kafalı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlayışlı, Bilgili, Akıllı
- Ark kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Su Yolu, Açık Oluk, Cetvel, Kanal
- Saat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sögen, Sayaç, Vakit, Zaman
- Moskof kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acımasız, Zalim
- Kanuncu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kanuni
- Sokur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Köstebek; Sönmüş
- Gönül Belası kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dert
- Stres kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gerginlik
- Sivil Polis kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sivil
- Hiddetlenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kızmak, Öfkelenmek
- Büyükelçi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sefir, Elçi, Sefiri Kebir
- Dizayner kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tasarımcı
- Şandel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşırtma
- Cerge kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hiza
- Vuruşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çarpışmak, Savaşmak, Dövüşmek
- Yanşak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geveze, Boşboğaz
- Yayçizer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pergel
- Maddeci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özdekçi
- Çardak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hangar, Talvar, Kameriye
- Alacak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Matlup
- Seyelan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akma, Akıntı
- Yetişkin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyük, Yetişmiş
- Ram kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boyun, Eğen
- Garip kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acayip, Tuhaf, Yadırganan, Yabansı, İlginç, Yoksul, Kimsesiz, Abus, Cins, Gariban, Yabancı, Zavallı, Gurbette Yaşayan, Elgin
- Bölümlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıralamak, Sıraya Koymak, Sınıflamak, Tasnif Etmek
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü