Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Milliyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ulusallık, Tabiiyet
- İnanlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mümin
- Esasi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Temel, Asal, Esas
- Katışık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Harç, Karışık, Karma, Melez, Mahlut
- Japongülü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kamelya
- Anamalcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sermayedar
- Çirkef kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şirret, Bulaşkan, İğrenç, Pis, Bulanık Su
- Halas Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kurtulmak
- Rasyo kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oran
- Tab kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Huy, Karakter, Mizaç, Tabiat
- Kadifeleşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yumuşamak
- Cascavlak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çok Saçsız, Örtüsüz, Hiç Tüyü Olmayan, Pek Soyulmuş; Çırılçıplak, Örtüsüz
- Makro kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyük, Geniş
- Karşı Durma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Direniş
- Alışkı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Âdet
- Yaylak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Otlak
- Kapkaççı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alelade, Üstünkörü
- Çırpmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çalmak, Çarpmak, Dövmek
- Fütursuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Umursamaz, Aldırmaz
- Yol Uğrağı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uğrak
- Küstahça kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Küstah
- Modern kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çağdaş, Muasır, Çağcıl, Uygar, Asri
- Savacı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Haberci, Müjdeci
- Muğber kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Küskün
- Hırpalamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dövmek, Tepelemek, Örselemek
- Salman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Serbest, Başına Buyruk
- Yazı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ova, Düz Yer, Ova, Kır, Alfabe, Yazma İşi, Makale, Yazgı, Hat, Mektup, Kader
- Müsteşarlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bakan Yardımcılığı
- Yapımevi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İmalathane
- Yalnızca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ancak, Sadece, Salt, Sırf, Tek, Yalnız
- Baygın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bayılmış, Süzgün, Sevdalı, Aşık, Dökülmüş, Yığılmış
- Kılınış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oluş, Vuku
- Gümüş Varak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Varak
- Miğfer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başlık, Tolga, Tuğulga
- İçli Dışlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Senlibenli, Teklifsiz, Samimi
- İntranet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İçağ
- Yığışmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Birikmek, Üşüşmek
- Ağrı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Istırap, Acı, Sızı, Dert
- Sorun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dava, Dert, İş, Mesele, Problem, Sıkıntı, Durum
- Yetenekli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahir
- Gevezelik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çene
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü