Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Havmana kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çayırlık
- Kliring kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Takas
- Yaklaştırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutmak
- Tertipçi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzenci
- Gürültüsüz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sütliman
- Sıcakkanlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sevimli, Cana Yakın, Sempatik
- Yadırgamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Garipsemek, Küllenmek, Alışamamak, Rahatsız Olmak, Ürkmek
- Tesit Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kutlamak
- His kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Duygu, Duyu, Kalp, Sezgi, Sezme
- Hatırlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anımsamak, Anmak, Bilmek, Bulmak, Çıkarmak, Dönmek
- Gülünç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kepaze, Komik, Matrak, Tuhaf, Güldürücü
- Başlangıç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Önsöz, İlk Bölüm, Giriş, Mukaddime, Baş, Eşik, Menşe
- Andaç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hatıra, Yadigar, Anı
- Küşat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açma
- Yararlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yarar Sağlayan, Yararı Olan, Yarayışlı, Nafi, Avantajlı, Faydalı, Hayır, İyi, Olumlu
- Papatya kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çobanyastığı
- Yağday kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Durum, Hâl, Vaziyet
- Kadit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İskelet
- Hulul Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Girmek
- Şantöz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şarkıcı (Kadın)
- İhtimal Ki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Galiba
- Zeban kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dil
- Zanaatçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zanaatkâr
- Sübut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gerçekleşme, Kanıtlama, Tanıtlanma, Meydana Çıkma
- Safi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Katıksız, Net, Sadece, Duru, Sadece, Temiz, Yalnız, Som
- Karma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karışık, Katışık, Yığma
- Rimelli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rastıklı
- Sokak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Küçe
- Tarz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Biçim, Usul, Yoldam, Ezgi, Hava, Merkez, Minval, Soluk, Suret, Şekil, Tempo, Tür, Vadi, Yol, Stil, Konsept
- Mesuliyetli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sorumlu
- Bilme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İrfan, Vukuf
- Lütfetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağışlamak, Söylemek, Vermek, İhsan Etmek, Bildirmek, İzin Vermek, Müsaade Etmek
- Çıncalık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Elektronik
- Buut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boyut, Uzaklık, Uzunluk
- Hipopotam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Su Aygırı
- Emcik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Meme
- Dünürcü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dünür, Görücü
- Korse kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lastik, Enli Kemer
- Mezbele kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Süprüntülük, Çöplük
- Yaşam Boyu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müebbet
- Folk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Halk
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü