Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Monotonluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tekdüzelik, Sıradanlık
- Acemce kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Farsça
- Âciz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güçsüz, Düşkün, Yetersiz, Eksin, Miskin, Zavallı
- Tebrik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kutlama
- Papazi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bürümcük
- Muhtemel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Umulur, Beklenir, Olası, İhtimalî, Mümkün
- Gıybet Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yermek
- İsabetli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uygun, Yerinde
- Hayat Tarzı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaşantı
- Katarakt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Perde, Akbasma, Aksu
- Köylük Yer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Köy
- Kurt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Canavar, Kurnaz
- Rakiplik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rekabet
- Çıdam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sabır
- Hazım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sindirme, Sindirim
- Densiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Edepsiz
- Difüzyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yayım
- Irakgörür kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dürbün, Teleskop
- Öten kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mazi
- İkirciklik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tereddüt
- Dinçleşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dincelmek
- Babayiğit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mert, Güçlü, Yürekli
- Kabahat Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Halt Etmek
- Yüreksiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cesaretsiz, Korkak, Ödlek
- Meram kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Amaç, Gaye, İstek, Maksat, Erek, İstem
- Şerare kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıvılcım, Çakım, Çakın
- Nispeten kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oranla, Biraz, Göre, Oldukça, Yanında, Bir Dereceye Kadar, Şöyle Böyle
- Sönmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geçmek, Tükenmek, Yitmek, Yok Olmak
- Maskelenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gizlemek
- Ok kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dingil, Eksen
- İnanç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görüş, İman, İtikat, Kanaat, Kanı, Emniyet, Öğreti
- Tok Gözlü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözü Tok
- Debdebe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görkem, Şatafat, Tumturak, Gösteriş, İhtişam
- Haya kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Erbezi, Taşak
- Oyun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğlence, Dans, Düzen, Entrika, Hile, Kumar, Külah, Olta, Sahne, Temaşa, Temsil
- Çolpa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beceriksiz, Hünersiz, Acemi
- Tafsil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açıklama, Ayrıntılama
- Hidro kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Su
- Sabitleme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tespit
- Sağlığını Bozmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dokunmak
- Emekçi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşçi, Zahmetkeş
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü