Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Muallim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hoca, Okutman, Öğretmen
- Mütalaa Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Okumak
- Gayrı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Artık, Bundan Böyle, Başka, Diğer, Gayri
- Konsept kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzen, Görüş, Kavram, Tarz
- İkrahlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tiksinti
- Özerk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağımsız, Muhtar, Muhtariyetlik, Otonom
- Dudak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağız, Leb
- Durmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşlemek, Hareketsiz Kalmak, Beklemek, Dayanmak, Dinmek, Eğlenmek, Kalmak, Kesilmek, Yaşamak, Yüzmek
- Tokgözlü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözü Tok
- Hesaplı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşünülmüş, Hesaplanmış, Ölçülü, Tedbirli, Tutumlu, Ucuz, Tasarlanmış
- Canlılık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dirilik, Güçlülük, Etkinlik, Cıvıltı, Cümbüş, Faaliyet, Ruh
- Topograf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yerbetimci
- Hislendirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Duygulandırmak
- Mantıki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mantıklı
- Tokatçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dolandırıcı
- Üçgen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müselles, Üçbucak
- İdadi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lise
- Muayyen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belirli, Belli, Kararlaştırılmış
- Çağırış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çağrı
- Muktebes kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alıntılanmış
- Koparmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Almak, Kapmak
- Dümbelek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dümbek, Dümbül, Sersem
- Acemi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Toy, Bilgisiz, Deneyimsiz, Yabancı, Amatör, Müptedi, Tor
- Cet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ata, Dede, Büyük Baba
- Lahzada kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çabucak
- Niteliksiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Basit, Düz, Kepaze
- Gözü Aç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açgözlü
- Korunan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahfuz
- Yayımcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Naşir, Tabi
- Araştırma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muayene, Tetkik
- Kayıtmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dönmek, Geri Dönmek, Nükul Etmek, Rücu Etmek
- Farba kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fırfır
- Teveccüh kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güler Yüz, Yakınlık Gösterme, Çevrilme, Yönelme, Sevgi, İlgi
- Sürel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Daimi
- Çalçene kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geveze, Durup Dinlemeden Konuşan, Çenesi Düşük
- Aheste Beste kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yavaş Yavaş
- Akşama Kadar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akşamacan
- Göçkün kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Göçebe
- Geçimsizlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hırgür, Hırıltı, Zıddiyet, Zırıltı
- Öndelik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Avans, Peşin
- Stok kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yığım, Yığılım, Yığımlık, İstif Edilmiş
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü