Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Muamma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belirsizlik, Bilinmezlik, Bilmece
- Toplamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Derlemek, Dermek, Düzeltmek, Kaldırmak
- Batıl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Temelsiz, Çürük, Boş Batır, Büğdül, Asılsız
- Celp kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Getirtme, Çağrılık, Kendi Üzerine Çekme
- Belirlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saptamak, Tayin Etmek, Tanımlamak, Sınırlamak, Daraltmak, Muayyen Etmek, Tespit Etmek, Yakalamak
- Bilinmedik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Meçhul
- Bilişmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öğrenmek
- Koni kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sivrim
- Ahu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ceylan, Maral, Burçin, Ceren
- Telefon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alısün, Çınka
- Civciv kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cüce
- Güfte kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Söz
- Alay Malay kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Birlikte, Gelişigüzel
- Oyalanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aldanmak, Avunmak, Beklemek, Eğlenmek, Sallanmak
- Sazende kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sazcı
- Doğum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mevlit, Tevellüt
- Rehber kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Delil, Kılavuz, Önder, Yönetici
- Cavlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölmek
- Hırpalamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dövmek, Tepelemek, Örselemek
- Utkan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muzaffer
- Müfrit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşın, Aşırı, İfratçı
- Siyahe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bordro, Liste
- Sıhhatli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sağlıklı, Doğru, Esen, Sağlam
- Ebabil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dağ Kırlangıcı
- İçtimaiyat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Toplumbilim
- İstelagmit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dikit
- Bozkır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çöl, Düz, Step
- Manasız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlamsız, Boş, Yararsız, Yersiz
- Cembiye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hançer
- Eksiklik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayıp, Eksi, Kusur, Noksan, Şaibe, Zaaf
- Sekretarya kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yazmanlık
- İyilikbilmez kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nankör
- Derbent kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boğaz, Dar Geçit
- Hercümerç Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karıştırmak
- Mecburiyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yükümlülük, Zorunluluk, Gereklik, Zor
- Denek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Denenmiş, Mücerrep
- Kızıştırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Körüklemek, Pompalamak
- Kanıtlama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İspat
- İstif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yığma, Stok
- Cenabet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cünüp, Taharetsizlik
- Keşikçi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bekçi
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü