Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Sona Ermek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geçmek
- Atışma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Münakaşa, Tartışma, Kavga
- Kazulet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kocaman
- Alelade kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıradan, Olağan, Bayağı, Doğal, Sıra İşi
- Telfin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Takoz
- Süzgeç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Filtre, Kevgir
- Angaje kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağımlı
- Dizmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıralamak, Hazırlamak
- Palmiye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Latanya
- Kıvracık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hamarat
- Cezve kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kahvedan, Kahvedanlık
- Ar Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Utanmak
- Tir Tir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zangır Zangır
- Formül kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yöntem
- Abur Cubur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boş, İşe Yaramayan, Faydasız, Yararsız
- Yine kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tekrar, Gene, Yeniden
- Direnmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Göğüslemek, Karşı Durmak, Üstelemek, Ayak Diremek, İnat Etmek, Israr Etmek, Taannüt Etmek
- Yarı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nısıf
- Malumat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilgi, Veri, Sorak
- Dalbadal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Peyderpey
- Gururlu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mağrur
- Abitleşme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zahitleşme
- Yerme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hiciv, Kınama, Gıybet
- Arıtma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tasfiye
- Redaktör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzeltmen
- Vuruşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çarpışmak, Savaşmak, Dövüşmek
- Erkete kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dikiz
- Nostalji kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geçmişseverlik, Gündedün, Eskiye Özlem, Eslem
- Tutacak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kol, Tutaç, Tutak
- Katı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koyu, Merhametsiz, Misli, Muhkem, Pek, Sert, Sıkı, Acımasız, Berk, Tıkız, Zalim, Yeğin, Şiddetli, Sulp, Taşlık
- Kaycı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Makas
- Kararsız Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bocalamak
- Mağdur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıygın
- Hibrit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Melez
- Mukavemet Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayanmak
- Tırsmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekinmek, Korkmak, Ürkmek
- Çöküş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnhitat; Yıkılma
- Çekilim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstifa
- Sakitleşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yatışmak
- Peydahlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oluşmak
- Kolonist kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sömürgeci
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü